DOLAR
32,3773
EURO
35,0541
ALTIN
2.326,75
BIST
9.105,70










3 BİN 200 YAŞINDAKİ ATA AĞACIN ZEYTİNYAĞI DA ARTIK AB COĞRAFİ İŞARETLİ

3 BİN 200 YAŞINDAKİ ATA AĞACIN ZEYTİNYAĞI DA ARTIK AB COĞRAFİ İŞARETLİ
11.02.2021 14:06
0
A+
A-

*Milas’ın Kazıklı mahallesindeki 3 bin 200 yaşındaki zeytin ağacından elde edilen zeytinyağının satışından elde edilen gelirle ABD’deki diyabetli çocukların tedavisine ve Milas’ın dağ köylerindeki çocukların eğitimine katkıda bulunmuştu.

*”Ata Ağaç” adı verilen 3 bin 200 yaşındaki zeytin ağacının zeytinyağı da üstün kalitesi ve lezzetiyle MİTSO’dan AB coğrafi işareti aldı.

 

Milas yöresindeki en yaşlı zeytin ağaçlarından birisi olan ve yaklaşık 3 bin 200 yaşında olduğu belgelenen “Ata Ağaç“ın zeytin yağı da Milas Ticaret ve Sanayi Odası’ndan Avrupa Birliği coğrafi işaret belgesi aldı. Ata Ağaç’ın zeytinyağının sembolik satışından elde edilen gelirler, Milas’ın dağ köylerindeki çocukların eğitimine ve ABD’nin Colorado eyaletinin Denvver kentindeki diyabetli çocukların tedavisine harcanıyor.

Bir zeytin çekirdeğinin özünden filizlenip boy vermeye başladığından bugüne neredeyse 3 bin 200 yıl geçmişti. Bu süreçte taneleriyle kim bilir nicelerine katık, yağıyla aş olmuş, hatta binlerce yıl kulübeleri, evlerin kandillerinde ışık olmuştu. Kırılan, budanan dallarıyla odun olmuş evleri ısıtmış, aşlar pişirmişti. Yapraklarıyla, çıngıllarıyla koyunları kuzuları doyurmuştu…  Dile kolay; 3 bin 200 yıl içinde neler görmüş, neler geçirmişti. İnsanlar zeytin hasadından hasadına yanına uğrasalar da çoğu zaman onun farkında bile varmıyorlardı. O da Milas’ın Kazıklı mahallesinde (köyünde) kendi halince yaşayıp gidiyordu işte. Ah bir de onun gönlünden geçenleri duyumsayabilen, dilinden anlayabilen birileri olsa ne iyi olurdu…

Fakat günün birinde onu farkeden, gönlünden geçenleri duyumsayabilen, dilinden anlayabilen birileri geldiler yanına. Binlerce yılın izini taşıyan heybetli gövdesine, göğe uzanan yorgun dallarına baka kaldılar. Heyecanlarını o bile hissedebiliyordu. Sevmişlerdi onu. Sevmek ne kelime, adeta hayran olmuşlardı. Bu bambaşka bir duyguydu. Onların gözlerinden yansıyan ışık sanki yaprak uçlarından dallarına, oradan da yorgun gövdesine kadar bambaşka bir enerji taşıyordu. O enerji içine işledikçe adeta gençleşiyordu. O bir “ölmez ağaç”tı sonuçta ve ölmeye de hiç niyeti yoktu daha, ama bu sevgi, bu ilgi onu yaşama yeniden bağlıyor, adeta gençleştiriyordu. Gelenler fotoğraflarını çektikçe bir başka heyecan kaplıyordu içini. Sonunda birileri onun farkına varmışlardı. Onu sevmişlerdi. Gelenlerin bu içten ilgisi, her yıl bıkkın bir tekdüzelikle gelip zeytinlerini silkip gidenlerin ilgisinden çok farklı bir ilgiydi işte..

Adı Hatice Aktürk olan, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde Öğretim Üyesi olan eşi Prof. Dr. Selçuk Aktürk‘e “Burayı alalım” dediğini duyduğunda bir heyecanlandı, bir heyecanlandı ki, demek ki kendisini sevgiyle bakan bu insanlar her zaman burada, yanında olacaklardı. Ne güzel bir şeydi bu. Bir sevindi, bir mutlandı ki, sormayın gitsin.

Gelenler de onu daha ilk gördüklerinde bağlanmışlardı. Sevmişlerdi işte.

Onun dili yoktu, anlatamıyordu. Rüzgarda efil efil salınan yaprakları da söyleyemiyordu. Fakat Prof. Dr. Selçuk Aktürk, bu karşılıklı duygu akışını, sevgi bağını şöyle anlatıyor:

“Aslında eşimle birlikte Miletos harabelerini, Kıyıkışlacık’taki İasos antik kentini görüp fotoğraflamak için geziye çıkmıştık. Fakat Milas’ın Kazıklı mahallesine geldiğimizde buradaki o yaşlı zeytin ağacını görünce çok etkilendik. Öyle bir bağ oluştu aramazda. Çevresinde onun kadar olmasa da daha pek çok yaşlı zeytin ağacı vardı. Ve o zaman burayı almaya ve burada yaşamaya karar verdik” diye anlatıyor.

Eşi Hatice Aktürk ise onun yaşıtlarını, arkadaşlarını merak ediyordu. Acaba yörede daha kaç tane, böyle yaşlı zeytin ağacı vardı?  Ve o merakı eşiyle birlikte bir projeye dönüştürdüklerini şöyle anlatıyor:

“Öncelikle bizim ‘Ata Ağaç’ adını verdiğimiz yaşlı dostumuzun yaşını belirlememiz gerekiyordu. Ankara Üniversitesi Nükleer bilimler Enstitüsü ili ilişkiye geçerek “Optik Limünasans Spekroskopi” yöntemiyle Ata Ağaç’ın yaşının 3 bin / 3 bin 200 olduğunu belirledik. Ayrıca çevremizde yaşları 100 ile 3 bin arasında başka zeytin ağaçları da bulduk. Bunların koordinatlarını belirleyip yaşlarının bilimsel tespiti için çalışma başlatıldı. Ayrıca bu çalışmalarımızı bir de sosyal sorumluluk projesi haline getirmek istedik”.

Hatice Aktürk ve eşi Prof. Dr. Selçuk Aktürk, Ata Ağaç ve arkadaşlarını satın alıp zeytinciliğe başladıktan sonra Ata Ağaç’tan elde ettikleri zeytinyağının geliriyle çeşitli projelere destek vermişler. Örneğin 2018 yılında Ata Ağaç’ın zeytinyağının yarım litresini 30 bin TL’ye satıp Milas Zeytin Hasat Şenliği’ne katkıda bulunmuşlar. 2019 yılında ise yine sembolik bir fiyattan satışa çıkardıkları Ata Ağaç’ın zeytinyağının litresi 5 bin dolara alıcı bulmuş. Elde edilen 5 bin doları, ABD’nin Denver kentindeki diyabetli çocukların tedavisini amaçlayan “Çhildren’s Diabetes Foundation (Diyabetli Çocuklar Vakfı)’na bağışlamışlar… Geçen yıl ise (2020) Ata Ağaç ve arkadaşlarının zeytinyağlarından elde edilen gelir ile Milas’ın kırsal mahallelerindeki çocukların eğitime katkı sağlamışlar. Ortaöğretim ve lise düzeyindeki 19 öğrenciye robotik kodlama ve 3 D Printer eğitimi vermişler.

Hatice Aktürk ve eşi Prof. Dr. Selçuk Aktürk; Ata Ağaç ve arkadaşlarının zeytinyağları ile  sosyal sorumluluk projeleri başlatıp katkılarda bulundukça farklı bir mutluluk duygusu yaşadıkça onlardın mutluluğuna tanık olan 3 bin 200 yaşındaki dostları Ata Ağaç da farklı bir gurur yaşamaya başlamış. Bunu Ata Ağacın günden güne adeta gençleşen dallarından, verdiği genç sürgünlerinden ve daha bir dirileşen yapraklarında görebiliyorlar, hissedebiliyorlarmış.

ATA AĞAÇ ARTIK AB COĞRAFİ İŞARETLİ

Hatice Aktürk; Kocaeli Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü mezunu olduktan sonra İngiltere’deki bir yıl dil eğitimi almış. Sonrasında Marmara Üniversitesi Avrupa Toplulukları Enstitüsünde yüksek lisans eğitiminin ardından Avrupa Birliği Derneğinde çalışmaya başlamış ve çeşitli projeler yürütmüş. Ve sonrasında tekstil sektörüne girip 10 yıl boyunca yurtdışı pazarlardan sorumlu satış temsilciliği yapmış olmanın verdiği özgüvenle şimdi Ata Ağaç ve arkadaşlarının zeytinyağının ihracatını hedefliyor. Bunun için Milas Ticaret ve Sanayi Odası’nın Milas zeytinyağına AB’den almış olduğu coğrafi işaret çok büyük önem ve anlam taşıyor. Bu nedenle Milas zeytinyağına AB coğrafi işareti alınır alınmaz hemen başvurularını yapmışlar. Yapılan tahliller Ata Ağaç ve arkadaşlarının zeytinyağlarının AB coğrafi işareti standartlarına uygun olduğunu belgeleyince MİTSO’dan coğrafi işaret tescil belgesini almışlar.

Hatice Aktürk çiçeği burnunda bir zeytinyağı üreticisi olarak, 3 bin 200 yaşındaki Ata Ağaç ve arkadaşlarının zeytinyağına MİTSO Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Özer’in elinden aldığı AB coğrafi işaret tesciliyle ilgili duygularını şöyle anlatıyor:

“Yıllar öncesinden ülkemizde tüketicilerin tercih etmedikleri Milas Zeytinyağı bugün AB kriterlerini sağlayarak çok önemli bir başarıya imza atmıştır. Bu başarı için sizi ve bu başarının mimarlarını sizin şahsınızda kutluyoruz. AB Milas Zeytinyağı coğrafi işareti alınmasıyla yüksek meyvemsilik, yüksek acılık ve yüksek yakıcılık özelliklerine sahip Milas Zeytinyağının kalitesi garanti altına alınmıştır. Kaliteden ödün vermeden ürün ortaya çıkarmaya çalışan bizim gibi üreticiler için bu alınan AB coğrafi işareti son derece anlamlıdır. Tüketiciyi ve gerçek üreticiyi koruyacak olan bu coğrafi işaret adımının bölgemize oldukça katkı sağlayacağı ve ülkemizin ihracat gelirlerinde önemli bir paya sahip olacağına inancımız tamdır. Bu nedenle size sonsuz teşekkürlerimizi sunarız”

Öte yandan Ata Ağaç’ın zeytinyağının MİTSO’dan AB coğrafi işareti alan ikinci zeytinyağı olduğun belirten MİTSO Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Özer, “Biz de sizleri AB coğrafi işaret standartlarına uygun zeytinyağı ürettiğiniz için kutlar ve teşekkür ederiz. Bundan sonra zeytinyağındaki ilk hedefimiz ihracattır. Sizlerin özellikle AB ülkelerine ihracatı başaracağınıza inanıyorum” dedi.

Yazı detayını buraya yazınız