TOBB ÜYESİ MUĞLA ODA VE BORSA BAŞKANLARI MUĞLA VALİSİ İLE BULUŞTU
TOBB üyesi Muğla oda ve borsa başkanları, Muğla Valisi Orhan Tavlı’nın daveti ile bir araya geldi. Mula S. Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek’in de katıldığı toplantıda Muğla ili açısından 2021 yılı değerlendirilirken 2022 yılına ilişkin görüş ve öneriler de ele alındı. Toplantıya ilişkin Muğla TSO tarafından kaleme alınan ortak metin şöyle:
MUĞLA’NIN SORUNLARINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR YOĞUNLAŞTI
TOBB üyesi Muğla Borsa ve Odaları; üyelerinden gelen sorunları iletmek ve çözüm bulmak amacıyla Vali Orhan Tavlı ile bir araya geldi. Toplantının ardından oluşturulan rapor TOBB’a iletilecek.
Muğla Ticaret Borsası (MTB), Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO), Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası (FTSO), Milas Ticaret ve Sanayi Odası (MİTSO), Bodrum Ticaret Odası (BODTO), Marmaris Ticaret Odası (MTO) son dönemde üye işletmelerden gelen sorun ve talepleri değerlendirmek ve çözüm bulmak noktasında bir toplantı düzenledi. MTB’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda MTB Meclis Başkanı Uğur Özen, Yönetim Kurulu Başkanı Hurşit Öztürk, MUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ercan, FTSO Yönetim Kurulu Başkanı Osman Çıralı, MİTSO Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Özer, BODTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Serdar Kocadon ve MTO Yönetim Kurulu Başkanı Mutlu Ayhan üyelerinin başlıca sorunlarını dile getirerek ortak sorunları değerlendirdiler.
Borsa ve Oda Başkanları yapılan ön görüşmenin ardından, Muğla Valisi Orhan Tavlı ile bir araya geldiler. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek’in de katıldığı toplantıda, 2021 yılına ilişkin değerlendirmeler yapılırken, 2022 yılı için ekonomik açıdan fırsat ve tehditler değerlendirildi. Artan enerji ve akaryakıt maliyetlerinin işletmeler üzerindeki yansımaları görüşülürken Borsa ve Odaların çalışma ve projeleri hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.
Vali Orhan Tavlı’ya aktarılan Borsa ve Oda üyesi işletmelerin başlıca sorunları şu şekilde:
- Ekonomi piyasalarındaki dalgalanma, yükselen (değişken) kur fiyatları, büyük tedarik firmalarının ekranlarını kapatması satışı durdurması, stokçuluk, hammadde fiyatları, üretim maliyetleri vb. nedenlerle tüm ürünlerdeki ciddi fiyat artışları, piyasada ürün bulunamamasına neden olmaktadır. Ayrıca karlılığın azalması ve maliyetlerin artışı bir çok işletmenin hayatını sürdürmesi açısından tehdit oluşturmaktadır.
- Aynı marka ürünlerin zincir marketler ile yerel esnaftaki satış fiyatlarındaki ciddi farklılıklar söz konusu. Ayrıca zincir marketlerin şehir merkezlerinde bulunmaları ve indirimli geniş ürün yelpazeleri market/ bakkal esnafının rekabet edebilmesini zorlaştırmaktadır. Ayrıca zincir marketlerde temel ihtiyaç maddeleri dışında sezonluk satılan her türlü ürün; çiçek, kırtasiye, beyaz eşya, mobilya, tekstil, hırdavat, otomobil aksesuarları, plaj ürünleri gibi ürünler yine bu iş kollarındaki yerel işletmelerin işlerine balta vurmaktadır. Ticaret Bakanlığının, bakanlığın kuruluşun temel sebebi olan işletmeleri yalnız bırakmamaları, yerel işletmelere sahip çıkmaları gerekmektedir.
- Asgari ücret ile birlikte uygulanan istihdam politikasının sürdürülebilir olmadığı, hükümet tarafından ek destek sağlanmadığı takdirde istihdam sekteye uğrayacaktır.
- Sanayi, imalat sektörleri başta olmak üzere kalifiye personel ve eleman eksikliği söz konusu.
- Eğitim sektöründe öğrencilere verilecek hizmet bedelinin aylar öncesinden belirlendiği ve sabit fiyat üzerinden sözleşmeler yapıldığı için artan maliyetler piyasa koşullarındaki afaki olumsuzlukların müşterilere yansıtılamaması ciddi gider artışına neden olmuştur. Ayrıca ailelerin alım güçlerinin düşmesi de ciddi derecede öğrenci kaybına yol açmıştır.
- Diyetisyenlerin Türkiye Diyetisyenler Derneği gibi birkaç dernek dışında kurumsal birliği olmadığından, fiyat belirleyen bir mekanizma bulunmamaktadır. Bu nedenle sektörde diyetisyen adı altında var olan birçok ruhsatsız işletme kayıt dışı ekonomiye sebep olmaktadır.
- İlimizde büyük ölçekli planda (1/100.000 – 1/25.000) ve sanayi alanlarında yer seçimi yaparak yatırım veya depolama yapmak isteyen yatırımcıların Muğla Büyükşehir Belediyesinin belirlemiş olduğu 25 hektarlık alanda yer seçimi yapılma zorunluluğundan dolayı bölgemizde yer alamamaları ve başka illere kaymaktadır.
- Pos makinalarından alınan fiziki bakım ve servis ücretlerinin kaldırılması.
- “Fethiye Sualtı Tarih Parkı” projesi için yasal izin süreçlerinin uzun olması.
- Koronavirüs (COVID-19) salgını turizm ve seyahat alanında müşteri/tatilci tercihlerini etkilemiş, villa, daire vb. kiralama gibi taleplerinde gözle görünür artış yaşanmıştır. Villa kiralama sektöründe yaşanan sayı artışının kontrolsüz ve denetimsiz bir şekilde gerçekleşmesinden dolayı konaklama sektörü açısından haksız rekabet ortamı doğmuştur. Ayrıca Konaklama tesislerinden istenen belge sayılarının fazlalığı da tesisleri zaman, personel, harç vb. yükümlülükler ile karşı karşıya bırakmaktadır. Bu durum hem turizmcilerin rekabet gücünü azaltmakta hem de kayıt dışı ekonominin artmasına neden olmaktadır.
- Turizm işletmeleri her yıl sezon başında yenileme yatırımlarında finansman sağlamak koşuluyla ihtiyaçlarını karşıladığı banka kredileri, son dönemde artarak %36-40 seviyesine çıkmıştır. Bu da işletmelerin kredi alamamasına ve yeni yatırımlarını hayata geçirememesine sebep olmaktadır. Bu durum işletmelerin kalitelerinin düşmesine sebep olacak ve ziyaretçilerin ilimizi tercih etmemelerine neden olacaktır.
- Ticaret Bakanlığı’nın ekmek azami fiyat tarifesi ile ilgili görüşleri çoğu zaman fırıncılık faaliyeti ile iştigal eden işletmelerin ham madde, akaryakıt, personel gideri, su, elektrik, SGK, vergi ve asgari ücretlerdeki artış gibi sebeplerden dolayı ekmek için istedikleri haklı fiyat artışı taleplerine uygun düşmemektedir. Serbest piyasa ekonomisinde sadece üst sınırın belirlendiği ekmek azami fiyatının sektörün ve Ticaret ve Sanayi Odalarının artış talebine rağmen yapılmaması her seferinde üyelerimiz nezdinde Odalarımızı zor duruma düşürmektedir. Hatta bazı il ve ilçelerimizde Esnaf Odaları ve Ticaret Odalarının tarifeleri de farklılık göstermekte, durum oldukça sıkıntılı bir hal almaktadır. Temel ihtiyaç maddesi olan ekmek azami fiyatının halkın alım gücünü zorlamayacak ancak üretici firmaların artan fiyatların yol açtığı maliyet artışı nedeniyle zarar etmesini önleyecek çerçevede Odalar denetiminde belirlemesinin sağlanması ve ekmek özelinde oluşan baskının serbest bırakılarak piyasaya fiyat belirleme inisiyatifinin sağlanması; Ticaret ve Sanayi Odaları ile Esnaf Odalarının belirlediği tarifede yeknesaklığın hayata geçirilmesi talep edilmektedir.
- Atıl durumuyla gündeme gelen ‘Telmessos Antik Tiyatro’sunun ekonomiye kazandırılması.
- Çimentoya yapılan zamlar sektör temsilcileri tarafından 15 gün boykot edildi. % 10 indirimin ardından % 40 zam yapıldı. Ayrıca sektörde mevcut olan % 75 ihracat % 25 iç piyasa zorunluluğu % 50 ihracat % 50 iç piyasa zorunluluğu getirilmesi durumunda hem ürün bulmakta zorlanılmaz hem de fiyat biraz daha dengeli olacaktır.
Toplantıda ayrıca, tıbbi cihaz firmalarının iki yıldır kamudan almayı bekledikleri ödemelerin verilmeye başlandığı, yaşanan mağduriyetin giderilmesi adına sevindirici bir gelişme olduğu kaydedildi.
Toplantının ardından, görüşülen bu sorunlardan hazırlanan raporun, Muğla Borsa ve Odalarının ortak görüşü ve talebi olarak TOBB’a iletilmesi planlanmaktadır.
Yazı detayını buraya yazınız