TOBB Üyesi Muğla Odalarının 15. Ortak Toplantısı Milasta yapıldı
* Muğla odalarının geleneksel hale getirdikleri ortak toplantıların MİTSOnun ev sahipliğinde Milasta gerçekleştirilen 15. Toplantısında Milas OSB tamamlanmadan Muğlada ikinci bir OSB yapılamayacağı vurgulanarak tüm Muğla odalarının Milas OSBye destek olması gerektiği vurgulandı.
* Son günlerde ülke gündemine giren et ithalatı konusunun da tartışıldığı toplantıda et ithalatının Et ve Balık Kurumunun ithalatta ve et piyasasını düzenlemede tek yetkili olması gerektiği vurgulandı. Yanlış hayvancılık politikaları nedeniyle Türkiyenin yakında Bulgaristandan keçi ithal etmek zorunda kalacağı anlatılırken hayvancılığın kalıcı bir devlet politikası haline getirilmesi savunuldu.
* İç su ürünleri üreticilerinin sorunlarının da dile getirildiği toplantıda yeraltından çekilen tuzlu sulardan Özel İdareye ödeme yapılmaması ve toprak havuzlarda kullanılan elektrik fiyatlarının indirilmesi istendi.
* Kise Bükünün yapılaşmaya açılmasına karşı çıkılan toplantıda Muğlanın futbol turizmine yönelmesi gerektiğini bildirildi.
TOBB üyesi Muğla odalarının geleneksel hale getirdikleri ortak toplantıların 15.si MiTSOnun ev sahipliğinde Milasta yapıldı. 8 9 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen ortak toplantıda ülke ekonomisi ve yöre sorunları hakkındaki çeşitli görüşler dile getirildi. Toplantıda son günlerde ülke gündeminin ön sırasında yer alan et ithalatına da karşı çıkılarak bu konuda devletçi bir destek politikasının uygulanması gerektiği ve et ithalatının Et ve Balık Kurumuna verilmesi gerektiği savunuldu. Milas Organize Sanayi Bölgesi konusunda da konuk oda temsilcileri destek ve yatırım sözü verdiler.
MiTSO toplantı salonunda Meclis Başkanı Reşit Özerin açılış konuşması ve ardından Hasan Özgenin Işık Ülkesi Milas adlı görsel yapıtının bir özetinin izlenmesiyle başlayan toplantıda ilk konuşmayı MiTSO Yönetim Kurulu Başkanı Enver Tuna yaptı. Milas Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı seçildiği 1996 yılında ilk kez Milasın gündemine Organize Sanayi Bölgesi konusunu soktukları belirten Tuna, daha sonra OSB konusunda günümüze dek yaşanan gelişmeleri özetledi. Tuna, Muğla odalarını Milas OSBde yatırım yapmaya davet etti. MiTSO Başkanı Tuna konuşmasında Milastaki Kaymakamlık, Belediye Başkanlığı ve meslek odaları arasında oluşan uyumlu çalışma ortamının önemini vurgulayarak bu uyumlu çalışmanın en güzel sonucunun 1. Milas Gıda ve Tarım Fuarında yaşandığına dikkat çekti.
Daha sonra konuşan TOBB Başkan Yardımcısı ve Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Koşmaz, Muğlada odalar arasında gerçekleştirilen ve geleneksel hale gelen ortak toplantıların önemine değinerek bunu başaran Muğla odalarını övdü ve kutladı. Konuşmasında ekonominin durumuna da dikkat çeken Koşmaz, ekonomide yaşanan büyük kriz dönemi için henüz bitti denilemeyeceğini, ancak son rakamların olumlu olduğunu, 2010 yılının ilk çeyreğinde ortaya çıkan rakamların ikinci çeyrekte de görülmesi durumunda bunun olumlu bir gelişmeyi işaret edeceğini anlattı. Yunanistanda yaşanan krizin Portekiz ve İspanyada da yaşanma eğiliminde olduğunu vurgulayan Bülent Koşmaz bu ülkelerin krizlerinin Türkiyeyi de etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu bildirdi. Et ithalatının kısa vadede et fiyatlarının düşmesine neden olabileceğini ancak uzun vadede bu kararın ülke hayvancılığını olumsuz yönde etkileyeceğini vurgulayan Bülent Koşmaz Et ithali yetkisi Et ve Balık Kurumuna verilmeli, EBK ithalatta ve et piyasasını düzenlemede ve denetlemede tek yetkili olmalıdır. Bu konuda Tarım Bakanlığına görev düşmektedir diye konuştu.
Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat da konuşmasında TOBBun örgütlenme yapısının çok önemli ve örnek alınması gereken bir yapılanma olduğuna dikkat çekerek Biz de belediyemizin yapılanmasında TOBBun örgütlenme modelini örnek almak düşüncesindeyiz dedi. Milası tarihteki ihtişamına yaraşır bir kent yapmak için çalıştıkların anlatan Muhammet Tokat Bu çalışmalarımızda biz MiTSOyu hep yanımızda ve hep destekçimiz olarak görüyoruz diye konuştu. Tokat daha sonra Milası bir fuarlar şehri yapma konusunda önümüze daha büyük hedefler koyduk. Bunun için odalarımızla birlikte çalışmaya kararlıyız. Her zaman biz de odalarımıza destek olacağız diyerek konuşmasını bitirdi.
Milas Kaymakamı M. Bahattin Atçı ise konuşmasında Muğla odalarının ortak toplantı geleneğini överek İlimiz Muğla, bu konuda Türkiyede örnek bir davranış sergilemektedir dedi. Kaymakam Atçı, ülkemizde, sorunların çözümünü devletten bekleme anlayışının yaygın olduğunu vurgulayarak Devlet gelsin sorunları çözsün anlayışının artık günümüzde geçerli olmadığını görüyoruz. Muğla odalarının kendi sorunlarını çözecek böyle bir girişim başlatmaları övgüye değer doğru bir davranıştır dedi.
Uzun bir süredir ABDde yaşamakta olan Avukat Çiğdem Acar da konuşmasında ABDye ihracat yapmak isteyen işadamları için çeşitli uyarılarda ve önerilerde bulundu.
Türk Amerikan İşadamları Derneği Genel Başkanı Milaslı işadamı Uğur Terzioğlu ise konuşmasında Amerikalı işadamlarının ve Amerikan halkının tüketim alışkanlıklarını anlatarak bu ülkeye yapılacak ihracat konusunda önerilerde bulundu. Ülkeye gelecek yabancı sermayenin önemini de vurgulayan Uğur Terzioğlu Bazıları yabancı sermayeye karşı çıkıyorlar. Yabancı sermaye pazartesi günü gelip faizini aldıktan sonra çarşamba günü çıkıp giderse elbette olmaz. Bacalı sermaye önemlidir. Kalıcı sermaye önemlidir. Bir de bacasız sermaye var. Gelip hastane yapıyorlar. Bu şekildeki bacasız sermayenin de faydası vardır diye konuştu. ABDndeki Ermeni olaylarına ilişkin oylamada bu yıl hiçbir Yahudi kökenli senatörün ve 2 Azeri kökenli senatörün Türkiye lehine oy vermediğini anlatan Terzioğlu Biz bu oylamada 22 oy aldık. Aldığımız bu oyları nasıl aldık? Sivil toplum örgütlerinden aldık. Onların desteğiyle aldık. TOBB olarak orada çok çalıştık. Bu 22 oy böyle geldi bize. Biz ABD ile aramızdaki kültürel işbirliğini ve yatırım işbirliğini geliştirmeliyiz diye konuştu ve sözlerini Ben bir Milaslıyım. Ne mutlu Milaslıyım diyene diyerek tamamladı.
Güney Ege Kalkınma ajansı çalışmaları hakkında bilgi veren Mehmet Aydıner ise konuşmasında Muğla, Aydın ve Denizli illerini kapsayan ajansın bütçesinin 28 trilyon TL olduğunu, bunun 20 trilyon TLnin hibe bütçesi olduğunu belirterek ajansın kuruluş amacının bölgede ekonomiye ve yatırımlara yön vermek olduğunu anlattı. Sorunların yerelde ele alınıp çözülmesinin önemine değinen Mehmet Aydıner üç ildeki yatırımcıların envanterini çıkarmak için çalışmalar yürüttüklerini sözlerine ekledi.
Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Akif Arıcan ise konuşmasında Beş yıldır Muğla odaları olarak sergilediğimiz birlik ve beraberlik ruhuyla birçok başarıya imza attığımızı söyleyebiliriz dedi. Türkiyenin turizm gelirlerinin dörtte birinin Muğla ilinden sağlandığına dikkat çeken Akif Arıcan Biz 1124 kilometrelik kıyı şeridimizi dünyaya tanıtamazsak kendimizi başarılı sayamayız diye konuştu. Akif Arıcan Muğla ilinin sorunlarının çözümlenebilmesi amacıyla ilin yerel yöneticileri ile sivil toplum örgütleriyle kamu kuruluşlarının gücünün birleştirilmesi gerektiğini vurgulayarak konuşmasını bitirdi.
Daha sonra toplantıya ara verildi. Ara sırasında MiTSO tarafından konuklara, Milasın yerel lezzetlerinden olan tarçın ve somata ikram edildi. Tarçın ve somatayı çok beğenen konuklar MiTSO yöneticilerinden tarçın ve somatayı nereden alabileceklerini sordular.
Toplantının ikinci bölümünde ilk sözü alan Bodrum Ticaret Odasından Deniz Eyinç ise konuşmasında turizm sektörünün istihdam dostu bir sektör olduğunu vurguladı. 2008 yılında yapılan bir araştırmaya göre teşvik belgesi alınan 935 projeye göre bir kişiye istihdam yaratmak için gerekli yatırımın 293 bin TL olduğunu, diğer sektörlerde bu rakamın 392 bin liraya çıktığını, turizm sektöründe ise bir kişiye istihdam sağlamak için yalnızca 107 bin TL yatırım gerektiğini söyledi. Turizmde yeterli tanıtım yapılmadığı için sezonun giderek kısaldığını, gelirlerin düştüğünü, yatırımların ve istihdamın azaldığını anlatan Deniz Eyinç tanıtımın doğru bir şekilde yapılabilmesi ve sonuç alınabilmesi için kurumlar arası işbirliği ve uyum gerektiğini vurguladı.
Muğla Kültür ve Turizm İl Müdür Vekili Filiz Mutlu ise konuşmasında ilin tanıtımı için bir çok fuara katıldıklarını belirterek tanıtım konusunda her türlü yeni fikre açık olduklarını söyledi.
Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Karakuş ise yaptığı konuşmasında Milas OSB tamamlan Muğlanın bir başka yerine ikinci bir OSB kurulamayacağını belirterek Bu nedenle Milas OSBye destek vermek zorundayız. Muğlada ikinci bir OSB yapabilmek için Milas OSByi doldurmaya mecburuz. Bu desteği de vereceğiz diye konuştu.
Bodrum Deniz Ticaret Odasından Deniz Nalbantoğlu da konuşmasında Güllük ve Gökova Körfezlerinde birçok koyun aşırı yapılaşma ve balık çiftlikleri nedeniyle Mavi Yolculuk güzergahından çıkarıldığını anlatarak son olarak Mavi Yolculukun başlangıçta ilk, dönüşte ise son uğrak yeri olan Kise Bükünün yapılaşmaya açılmaya çalışıldığını anlattı. Kise Bükünün kesinlikle korunması gerektiğini savunan Nalbantoğlu yatların katı ve sıvı atık sorunları konusunda yürüttükleri çalışmalar hakkında açıklamalarda bulndu.
Mehmet Emin Benzer ise Muğla çam balı konusunda yaptığı konuşmasında Muğlada, 385 köyde, 800 bin kovanla, yılda 25 bin ton çam balı elde edildiğini anlatarak çam balının standardının belirlenmesi, basralı çam alanlarının genişletilmesi ve Muğladaki ağaçlandırmaların balcılık düşünülerek çiçekli ağaç türlerinin dikilmesi şeklinde yapılması gerektiğini, tanıtıma önem verilmesini gereğini ve üretimde ve fiyatta istikrarın sağlanmasını istedi.
İç Su Ürünleri Birliği Başkanı Cengiz Atilla konuşmasında yanlış tarım politikaları nedeniyle tarımsal üretimin düştüğünü, yanlış sulama uygulamalarıyla tarım alanlarının tuzlandığını ve bu nedenle yöre köylülerinin toprak havuzlarda pazarlama değeri yüksek çipura ve levrek türü balık yetiştirmeye başladığını anlattı. Atilla, toprak havuzlarda balık üretiminin yüzde 100 oranında elektriğe bağlı olduğunu, elektrik fiyatlarının ise çok yüksek olması nedeniyle zor durumda kaldıklarını belirtti. Özel İdarenin ise yeraltından çıkartılan tuzlu suyu, tatlı suymuş gibi para aldığını bunun da kendilerini zor durumda bıraktığını anlatan Cengiz Atilla bu konuda İl Encümenine yaptıkları başvurunun olumlu karşılanmasına rağmen Muğla Valiliğinin bunu kabul etmediğini bildirdi ve tarımsal üretimin önündeki engellerin kaldırılması çağrısında bulundu.
Hurşit Öztürk ise konuşmasında ülkemizde kalıcı bir hayvancılık politikasının bulunmadığını belirterek Kalıcı bir hayvancılık politikamız yok. Hayvancılık politikası hükümet politikası olmaktan çıkarılsın ve devlet politikası haline getirilsin. Hayvancılık ile ilgili yatırımlar seçim yatırımı olarak değil geçim yatırımı olarak ele alınsın dedi.
Bodrum Ticaret Odası Meclis Başkanı Hüseyin Nail Sağat ise konuşmasında dünyada 476 milyar dolar tutarında turizm geliri olduğunu bunun yüzde 32si olan 152 milyar dolarının spor turizminden elde edildiğini, bu nedenle özellikle yöremizde futbol turizmine önem verilmesi gerektiğini anlattı. Sağat, Antalyanın bu yolda büyük mesafe kaydettiğini, burada 150 futbol sahası olduğunu ve yılda 1500 takımın konakladığını belirterek Amacımaz, bu konuda Antalya ile rekabet etmek değildir. Bununla birlikte Muğla, ikilim koşulları nedeniyle futbol turizmine Antalyadan daha uygundur dedi. Uluslararası U 17 ve U 19 futbol milli takımlar turnuvasının Muğlada yapılması için diğer odalardan destek isteyen Sağat Bu turnuva kapsamında Fethiyede, Marmariste, Muğlada, Milasta ve Bodrumda birer maç oynanabilir dedi.
Marmaris Ticaret Odasından Uğur Dündar ise konuşmasında tanıtımların yerel özellikler öne çıkarılarak yapılması gerektiğini vurguladı.
Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Veteriner Hekim Yusuf Kayacık da et sorununa dikkat çektiği konuşmasında düne kadar buğday, tütün, pamuk ihraç eden ülkenin bugün bunları ithal eder hale geldiğini, şeker pancarıyla şeker üretirken ithal şeker kamışı ile şeker üretilmeye başlandığını anlatarak Ne yazık ki düne kadar bir tarım ve hayvancılık ülkesi olan ülkemizde eti de ithal etme aşamasına geldik dedi. Türkiyede 20 yıl önce nüfus 50 milyon iken 120 bin küçükbaş hayvan bulunduğunu, bugün nüfusun 70 milyona çıkmasına karşın küçükbaş hayvan sayısının 35 milyona düştüğünü söyledi. Bu gidişle kurbanlık için keçilerin Bulgaristandan ithal edilmek zorunda kalınacağını bildiren Yusuf Kayacık Ben liberal görüşü savunuyordum. Dolayısıyla özelleştirmeleri de savunuyordum. Ama şimdi geldiğimiz noktada diyorum ki, iyi ki son anda Et ve Balık Kurumu özelleştirilememiş diyorum ve devletçiliği savunuyorum. Eğer biz eti de ithal edeceksek o zaman bu ülkede oturmayalım, çekelim gidelim dedi. Yusuf Kayacık daha sonra Bu hükümet gübre ithal etmiyor, yem ithal etmiyor, zincirin son halkasındaki eti ithal etmeye kalkışıyor. Bu durumda Avrupanın sübvanse ettiği çiftçisini kazandırıyor, bizim hayvancımızı ise öldürüyor diyerek sözlerini bitirdi.
Bu konuşmaların ardından 15. Muğla odalar toplantısı sona erdi.
HANIMLAR MİLASI GEZDİLER
Muğla Odalarının 15. toplantısı sürerken konuk oda başkanlarının eşleri de MiTSO yöneticilerinin eşliğinde Milas gezisi yaptılar. Turizm Danışma Müdürlüğünden Ercan Beydatın rehberliğinde tarihi Milas sokaklarını, Milas Müzesini ve Baltalı Kapı ve Gümüşkesen Anıtmezarını ve Beçin Kalesi ile Ahmet Gazi Türbesi ve Medresesini de gezdiler. Konuk bayanlara Milas Belediyesi, Hacı Ali Ağa Konağında çay ve pasta ikramında bulundu. Burada da hanımlara ayrıca Milasın yerel lezzetlerinden olan tarçın ve somata ikram edildi.
MİLASHAN OTELDE ŞÖLEN
MiTSOnun ev sahipliğinde yapılan TOBB üyesi Muğla odalarının ortak toplantısının sunumlarının ardından gece MiTSO tarafından konuk odaların temsilcilerinin onuruna Milashan Otelde bir şölen düzenlendi. Gece geç saatlere kadar eğlenen konuklar gün boyu süren tartışmaların ve sunumların yorgunluğunu zeybek oynayarak attılar.