DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89










MİTSO’da Milas’ın coğrafi işaretli 4 ürünü tanıtıldı. “COĞRAFİ İŞARET İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR YARIŞ BAŞLADI”

MİTSO’da Milas’ın coğrafi işaretli 4 ürünü tanıtıldı. “COĞRAFİ İŞARET İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR YARIŞ BAŞLADI”
17.10.2019 17:08
0
A+
A-

*MİTSO’nun düzenlediği toplantıda konuşan Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Habip Asan Türk ürünlerine AB’den coğrafi işaret alınması ve bazı AB ürünlerine Türkiye’den coğrafi işaret verilmesi yönünde karşılıklı olarak işlemleri hızlandırmak için çalışma başlatıldığını söyledi.

 *Toplantıda, Suriye’den gelen zeytinyağlarının Türk zeytinyağları ile paçal edilerek ihraç edildiği ileri sürülerek “Eğer Suriye’den yağ gelecekse bu yağlar Mersin Serbest Bölgesinden ihraç edilmelidir” denildi.

     

Milas Ticaret ve Sanayi Odası (MİTSO) tarafından coğrafi işaret tescili alınmış 4 ürünün tanıtımı ve coğrafi işaretlerin üreticilere, yöre ve ülke ekonomisine katkılarının değerlendirildiği bir toplantı yapıldı. Toplantıda, coğrafi işaretli ürünlerin katma değeri yüksek ürünler olduğu belirtilerek son dönemlerde ürünlerine coğrafi işaret almak için iller, ilçeler arasında çok büyük bir yarışın başladığı belirtildi. AB ile Türkiye arasındaki coğrafi işaretlerle ilgili ilişkilere de değinilen toplantıda Türkiye ve AB arasında coğrafi işaretli ürünleri karşılıklı olarak arttırmak için bir proje yürütülmekte olduğu ifade edildi.

            MİTSO tarafından coğrafi işaret tescilleri alınmış olan Milas el halısı, Milas zeytinyağı, Milas yağlı zeytini ve Milas tepsi böreğinin tanıtımının yapılması ve coğrafi işaretlerin üreticilere, yöre ve ülke ekonomisine sağladığı katkıların değerlendirildiği bir toplantı yapıldı. MİTSO’da yapılan toplantıya Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Habip Asan, UZZK Yönetim Kurulu Başkanı Ümmühan Tibet, Gıda Mühendisi Dudu Gönül Tolun ve TARİŞ Kalite ve Ar-Ge Müdürü Meltem Zengin konuşmacı olarak katıldılar. Toplantıya Milas Kaymakamı Eren Arslan, Milas Belediye Başkan Yardımcıları Mehmet Çayırlı ve Hüseyin Çöllüoğlu ile Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Ercan, Muğla Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hurşit Öztürk, Muğla Ticaret Borsalı Meclis Başkanı Uğur Özen, Söke Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Sağel, Milas Gıda Maddeleri Yapanlar ve Satanlar Esnaf Odası Başkanı Mustafa Sezgin ve Milas ve çevre ilçelerden üreticiler katıldılar.

            Toplantının açılış konuşmasını yapan MİTSO Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Özer, Milas el halısına, Milas zeytinyağına, Milas yağlı zeytinine ve Milas tepsi böreğine coğrafi işaret aldıklarını belirterek “Milas’ta coğrafi işaret alacağımız başka ürünlerimiz de olacak. Milas zeytinyağına AB’den de coğrafi işaret almak için başvurumuzu yaptık. Milas zeytinyağı, AB’den coğrafi işaret almayı başarmış ilk Türk zeytinyağı olacak. Ayrıca Milas yağlı zeytininin de coğrafi işareti almak için AB’ye başvuruda bulunacağız” dedi. Milas ürünlerine coğrafi işaret alınmasının ürün kalitesine ve markalaşmaya katkı sağladığını anlatan Reşit Özer, “Milas zeytinyağına coğrafi işaret aldıktan sonra Milas’ta markalı zeytinyağı üretimi arttı. 53 markamız oluştu. Bunlardan 10’u coğrafi işaret almayı başardı” dedi.

            Türk Paten ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan da konuşmasında son yıllarda coğrafi işaret almak için iller ve ilçeler arasında büyük bir rekabet yaşanmaya başlandığını belirterek Valiliklerde, coğrafi işaretlerle ilgili bir koordinasyon merkezi oluşturulmasını önerdi. Muğla’nın tescilli 8 coğrafi işaretli ürünü olduğunu, bunlardan 4’ünün Milas’a ait olduğunu ve ayrıca işlemi devam eden 11 ürün olduğunu ifade eden Prof. Dr. Habip Asan “ Türkiye’de son 10 yılda fikri mülkiyetler alanında çok büyük gelişmeler oldu. Yapılan başvurular 10 sene öncesiyle mukayese ettiğimiz zaman 1 yılda yapılan patent başvurularını örnek vermek gerekiyorsa, 2 haftada yapılıyor Türkiye’de… Aynı şekilde coğrafi işaret başvurularına baktığımız zaman bunların da çok arttığını, şu an 453 tescilli coğrafi işaretimiz olduğunu 424 başvurunun da devam ettiğini  söyleyebilirim.  Yaptığımız bir çalışmada Türkiye’de yaklaşık 2 bin 500 civarında da tescil edilebilecek minimum, coğrafi işaret olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu. Türkiye’de son 10 yılda fikri mülkiyetler alanında çok büyük gelişmeler olduğunu da anlatan Prof. Dr. Habip Asan, “ Türkiye, fikri mülkiyet alanında dünyada 10 ülke arasında, marka başvurularında Avrupa’da son 6 yıldır 1. sırada. Almanya 7. sırada. Coğrafi işaret başvurularında da şu anda yukarı doğru çıkıyoruz.” dedi. 

            Coğrafi işaretli ürünlerin katma değeri yüksek ürünler olduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Habip asan ürünlere coğrafi işaret almada Milas’ın çok başarılı bir ilçe olduğunun ifade ederek şöyle konuştu:

            “Coğrafi işaretler son dönemde ülke kalkınmasında önemli yer tutmaya başladı. Ben buna katma değeri yüksek tarım ürünleri diyorum. Genelde bakıldığı zaman tarım ürününden ülke kalkınamaz, çok da önemli değildir, gibi  yanlış bir algı var. Ülke kalkınmasında bunlar çok önemli kaldıraçlar. AB yıllık, coğrafi işaretlerde 50 / 60 milyar euro bir katma değer yaratıyor. Bunun kırsal kalkınmayı büyük şehirlere göçü önleyebilen bir yönü de var. Bu anlamda ülkemiz çok şanslı bir ülke. İklimsel, ekonomik, kültürel yönüyle baktığımız zaman 2 bin 500, belki daha fazla tescil edilecek coğrafi işaretimiz var. Son dönemde bu konuda bir farkındalık var. İller arasında, bölgeler arasında büyük bir yarış başladı. bu tarz etkinlikler yapılmaya başlandı. Coğrafi işaretlerden daha fazla katma değer nasıl yaratabiliriz? Bunların ulusal ve uluslararası alanda marka değerlerini nasıl arttırabiliriz? Bunlar çok, çok daha önemli. Bu alanda Milas ilçemiz çok başarılı bir ilçe. AB komisyonunda şu an Milas zeytinyağı başvuru işlemleri devam ediyor.”

            Konuşmasının devamında Türk ürünlerine AB’den coğrafi işaret alınması, bazı AB ürünlerine de Türkiye’den coğrafi işaret verilmesi yönünde çalışmalar olduğuna değinen Prof. Dr. Habip Asan  “AB komisyonu ile şu an yürüttüğümüz bir proje var; Karşılıklı olarak süreçleri hızlandırmak üzere 15’i ilave, 20 tane coğrafi işaret tescilini AB komisyonu işlemlerini hızlandırarak bürokrasiyi azaltarak tescil yapacak ve biz de onların aynı şekilde karşılıklı olarak 50 tane coğrafi işaretini tescil yapacağız. Bu süreç şimdi hızlı bir şekilde devam ediyor. bu süreç, 2020 yılı içinde sonuçlanacak. Bu şekilde AB komisyonundaki ürünlerimiz 40’lı sayılara yükselecek.” dedi. Yine AB komisyonu ile şu an yürüttüğümüz bir proje var; Karşılıklı olarak süreçleri hızlandırmak üzere 15’i ilave, 20 tane coğrafi işaret tescilini AB komisyonu işlemlerini hızlandırarak, bürokrasiyi azaltarak tescil yapacak ve biz de onların aynı şekilde karşılıklı olarak 50 tane coğrafi işaretini tescil yapacağız. Bu süreç şimdi hızlı bir şekilde devam ediyor. bu süreç, 2020 yılı içinde sonuçlanacak. Bu şekilde AB komisyonundaki ürünlerimiz 40’lı sayılara yükselecek.

            Coğrafi işaretlerle ilgili yapılan bazı değişikliklerle ilgili bir çok şey kolaylaştırıldı. Ücretler kaldırıldı, ilan ücretleri, askı süreleri kısaltıldı…

            UZZK Yönetim Kurulu Başkanı Ümmühan Tibet de konuşmasında taklit ve tağşişin önlenmesi gerektiğini belirterek ” Türkiye’de zeytin ve zeytinyağında olumlu gelişmelere rağmen durumumuz pek iç açıcı değil, büyük problemler yaşıyoruz. Öncelikli problemlerimizden bir tanesi maalesef kayıt dışılara kayıyoruz. Çok memnun oldum; 50 üzerinde markamız olduğunu söylediniz.  Bu markalarımızın haksız rekabetten korunabilmesi için özellikle Bodrum, Milas bizim otokontrolü yaygınlaştırmamız gerekiyor. C.İ  evet  çok önemli bir husus ama C.İ aldıktan sonra esas işimiz başlıyor. Çünkü ürün güvenilirliğini tüketici güvenilirliğini sağlamanın birinci yolu kaliteden geçiyor. Taklit ve tahşişten uzak üretim olmaktan geçiyor.biz bunu tüketici nezdinde başaramazsak istediğimiz kadar C.i alalım, marka değerimizi yükseltmeyiz” dedi. Ümmühan Tibet kayıt dışılığa da dikkat çekerek “En büyük problemlerimizden bir tanesi kayıt dışılık. Bunu önlemem gerekiyor. Kayıt dışı olduğumuz zaman marka yaratamıyoruz.Haksız rekabet yüksek olduğu için sürdürülebilirliği sağlayamıyoruz.Öncelikle bu temel sorunumuzu çözmememiz gerek. Biliyorsunuz hafta sonu taklit ve tahşiş listesi yayınladın ne mutlu size ki Muğla’dan bir isim görmedim. Bu demek değildir ki taklit ve tahşiş yok .Muhtemelen ilçe tarım müdürlüklerimiz denetimi yapılmıyor.bu haksız rekabeti önleyemezsek bu 50 markamızı ayakta tutamayız” diye konuştu.

            Konuşmasında coğrafi işaret alınmış ürünlerde denetimin önemini de vurgulayan Ümmühan Tibet “Eğer gerektiği gibi denetimleri yapmazsanız, üretimde kaliteyi arttırmazsanız sadece ürününüze coğrafi işaret almakla kalırsınız” dedi. Türkiye’de kişi başı zeytinyağı tüketiminin sadece 2 kg olduğunu anlatan Tibet, Türkiye’de zeytinyağının iç tüketiminin arttırılması gerektiğini de vurguladı. Beslenme uzmanı Canan Karatay‘ın “riviera zeytinyağı yemeyin. Riviera zeytinyağı zehirdir” şeklinde söylemleri olduğunu Ümmühan Tibet “Ben üç yıldır Canan Karatay’ın bu söylemine karşı savaşıyorum. Ben bir uzman olarak söylüyorum ki; riviera zeytinyağı da yararlıdır. Sadece yüksek asitli zeytinyağları su buharından geçirilerek asiti düşürülür. Herkesin sızma zeytinyağı bulabilmesi ve yiyebilmesi mümkün değildir. Eğer insanlar bulabiliyorlarsa riviera zeytinyağı yesinler” dedi. Zeytin ağacının her ürününün değerli olduğunu anlatan Ümmühan Tibet “Zeytin ağacının her ürününe sahip çıkalım. Bu ağaçtan üretilen bütün ürünlerin değerini bilelim” diye konuştu.

            Gıda Mühendisi Dudu Gönül Tolun da konuşmasında zeytinyağı üretiminde ülkemizdeki sorunların verimin düşük olması, küçük aile işletmelerinin endüstriyel tarıma geçememesi, depolama ve bakım koşullarının yetersizliği, kalite ve fiyat istikrarının sağlanamaması şeklinde sıralandığını belirterek “Zeytinyağı üretiminde en önemli sorun ise lisanslı depoculuk sisteminin oluşturulamaması ve tağşiş ve taklidin önlenememesidir.” dedi.

            TARİŞ Kalite ve Ar – Ge Müdürü Meltem Zengin ise konuşmasında İspanya’da 29, İtalya’da 46, Yunanistan’da 30 olmak üzere toplam AB ülkelerinin toplamında 126 zeytinyağı coğrafi işareti olduğunu belirterek Türkiye’de ise sadece 7 coğrafi işaretli zeytinyağı olduğunu ifade etti.

            Sunumların ardından toplantının soru / cevap kısmındı söz alan Söke Ticaret Borsası Başkanı Nejat Sağel, Suriye’den “ihraç edilecek” diyerek bol miktarda zeytinyağının Türkiye’ye sokulduğunu fakat bu yağların Türk zeytinyağı ile karıştırılarak piyasaya sürüldüğünü ifade ederek “Eğer Suriye’den ihraç edilecek diye zeytinyağı gelecekse, bu yağlar Mersin Serbest Bölgesi üzerinden ihraç edilmelidir” dedi.

            MİTSO’nun düzenlediği “Coğrafi işaretle ürünlerimizin değerine değer katıyoruz” konulu tanıtım toplantısı daha sonra konuklara Milas’ın coğrafi işaretli ürünleri olan Milas zeytinyağı, Milas yağlı zeytini, Milas tepsi böreği ile Milas’ın yerel yemeklerinden vekilharç, kabak çiçeği dolması, çaykama ikramı ile sona erdi.