DOLAR
34,4871
EURO
36,1998
ALTIN
2.960,70
BIST
9.367,77










Evini Yenile Türkiye Kampanyası Başlıyor…

Evini Yenile Türkiye Kampanyası Başlıyor…
06.08.2013 17:26
0
A+
A-

Hisarcıklıoğlu: ”Bir tarafta banka, bir tarafta üretici, reel sektör, bir tarafta tüccar-bayi, bir tarafta da vatandaş var. Dördünün de kazanacağı bir kampanyaya adım atıyoruz.

TOBB, Halkbankası ve Yapı Malzemeleri sektörü “Evini Yenile Türkiye” kampanyası başlattı. 1 Eylül’de başlayacak kampanya kapsamında 100 bin tüketiciye Halkbank tarafından yüzde 0.33’ten başlayan faiz oranları ile kredi verilecek. Kampanya ile yapı sektörüne 1 milyar Lira’nın üzerinde iş hacmi yaratılması hedefleniyor.
TOBB, Halkbank, Yapı Malzemeleri sektörünün tüm dernekleri, 83 firma, 13 binden fazla bayinin katıldığı “Evini Yenile Türkiye” kampanyası kamuoyuna düzenlenen basın toplantısı ile tanıtıldı.
Kampanya ile tüketicilerinin ev yenileme ihtiyaçlarının cazip imkânlarla yaratılması hedefleniyor. Kampanya ile yapı malzemeleri sektöründe talebin canlandırılması, istihdamın artırılması, ülke ekonomisine katkı sağlanması amaçlanıyor. Bu kapsamda Halkbank 12 ay vadeye yüzde 0.33, 13–24 ay vadeye yüzde 0.80, 25–36 vadeye yüzde 0.95 faiz oranı uygulanacak. Tüketicilerin ev yenilemede kullanacakları kredi limiti ise 2 bin ile 50 bin TL arasında olacak. Yapı malzemeleri ve işçilik harcamalarına kullanılacak kredi aynı zamanda 2 ay geri ödemesiz olarak verilecek.
Yapı malzemeleri sektörü, Halkbank ve TOBB’un güçlerini bir araya getirerek başlattıkları ”Evini Yenile Türkiye” kampanyasının tanıtımı amacıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, ”Kriz Varsa Çare de Var” kampanyasının ardından şimdi yeni bir kampanya yaptıklarını söyledi.
Uyuşmazlık çözümünde en ideal çözümün kazan-kazan yöntemi olduğunu, bu yöntemin ”pastadan dilim çalmak yerine pastayı büyütelim” yaklaşımı taşıdığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, ”Zira burada bir duble kazan kazan durumu söz konusu. Bir tarafta banka, bir tarafta üretici, reel sektör, bir tarafta tüccar-bayi, bir tarafta da vatandaş var. Dördünün de kazanacağı bir kampanyaya adım atıyoruz. Bu işin dört kazananı var. Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu ahengi de bu kampanyada hayata geçiriyoruz” diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, 2009’un ilk çeyreğinde yüzde 13,8 küçülme yaşayan Türkiye’de inşaat sektöründeki küçülmenin yüzde 18,9 olarak gerçekleştiğini anımsatarak, yapı malzemeleri sektörünün vergi indirimlerinden ve teşviklerden de faydalanamadığını belirtti. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, ”Oysa Türkiye’nin en büyük sorununun bugün işsizlik olduğu hatırlanırsa, sektörün önemi daha da iyi anlaşılır. Bu öncü sektörümüzün daha fazla desteklenmeye ihtiyacı vardır” dedi.
Eylül, ekim ve kasım aylarını kapsayan ”Evini yenile Türkiye” kampanyasının, hem sektöre ihtiyaç duyduğu desteği sağlarken hem de tüketiciye çok cazip fırsatlar sunacağını ifade eden Hisarcıklıoğlu, 3 aylık süreçte kampanyaya 100 bin tüketici başvurusu beklediklerini, ortalama bir evin tadilatını 10 bin liradan hesapladıklarında 1 milyar liralık iş hacmi hedeflediklerini bildirdi. Hisarcıklıoğlu, kampanya kapsamında faizlerin 0,33’ten başladığına dikkati çekerek, ”0,33, benim ömrümde, iş hayatımdaki gördüğüm en düşük faiz oranı” dedi. Kredinin 2 ay ödemesiz olacağını da belirten Hisarcıklıoğlu, böylece ramazan ve okul kayıtları döneminin kredi geri ödemesi yapılmadan geçirilmesini de sağlayacaklarını ifade etti.
TOBB olarak bu projeyi bir sinerji politikası olarak gördüklerini söyleyen Hisarcıklıoğlu, ”Darısı diğer sektörlerimizin başına. Bu platform, Türkiye’nin yüzünü güldürecek bir koalisyon” şeklinde konuştu.
Geçtiğimiz yıllarda gayrimenkul sektöründe yaşanan arz patlaması ve konutlara bir yatırım aracı olarak gösterilen yoğun ilgi nedeniyle ilginç bir durumla karşı karşıya kaldıklarına da vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:”Tüm parasını yeni alacağı eve kanalize eden eşler, birbirine ‘bak ev alıyoruz ama sen de anlayışlı ol, başka masraf çıkmasın’ dedi. Ev sahibi ile kiracı, evin tadilatını kim yaptıracak tartışmalarına girdi. Hal böyle olunca da bu evler üvey evlat muamelesi gördü. Yeni ev alamayan pek çok vatandaş da vergi indirimlerinden faydalanarak ya beyaz eşya aldı ya da mobilyalarını yeniledi. Evlerin mutfakları, banyoları, pencereleri, boyası unutulmak, ihmal edilmek zorunda kaldı. Bugün başlattığımız kampanya kapsamında Halkbank’ın vereceği ihtiyaç kredisini ‘evde yaşam kalitesini artırma’ kredisi olarak görüyorum. Başka bir ifade ile evde huzur kredisi… İnsanın eve yaptığı yatırım aslında huzuruna yaptığı yatırımdır. Araştırmalar gösteriyor ki, özellikle şehirlerde insanların evleri onların huzur kaleleri, hayatın keşmekeşinden sıyrıldıkları bir limandır.”
Şimdi Türkiye’deki 15 milyon konut için yenileme fırsatı geldiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, ”28 ülkede 14 bin kişiyle yapılan bir araştırmaya göre, insanların yaklaşık yüzde 40’ı mutfağı evin en önemli bölümü olarak görüyor. İnsanların yüzde 57’si ise bugün imkânları olsa yeni bir mutfak istediklerini belirtiyor. Kadınların yüzde 76’sı, erkeklerin ise yüzde 61’i mutfakta vakit geçirmenin onları mutlu ettiğini ve streslerini aldığını söylüyor” dedi. Rifat Hisarcıklıoğlu, ayrıca bu çalışmanın oluşturacağı hareketliliğin yeni istihdam olanakları sağlayacağını vurguladı.
Toplam kredi bedelinin yüzde 50’sini aşmayacak şekilde işçilik, ustalık, hizmet bedeli gibi masrafların banka tarafından kredi kapsamında değerlendirileceğini belirten Hisarcıklıoğlu, bu hizmetler faturalandırılacağı için de kayıt altına gireceğini, kampanyanın kayıt dışılığın önlenmesinde de rol oynayacağını kaydetti. Hisarcıklıoğlu, bugün inşaat sektörü ile yaptıkları kampanyanın benzerlerini başka sektörlerle yapmak için çalışmalarının sürdüğünü, evini yenile kampanyasının gazete, televizyon ve açık hava reklâmlarıyla bu haftadan itibaren başlayacağını söyledi.
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Hisarcıklıoğlu, ”Başka sektörlerle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah bunu da çok yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacağız” dedi.
Bir gazetecinin ”Türkiye’de özel finans kurumları diye bir kategori var. Bundan sonraki kampanyalarda bu kurumlarla görüşmeler olur mu?” şeklindeki sorusunu da Hisarcıklıoğlu, şöyle yanıtladı: ”Ben bütün bankaların da başkanıyım, aynı eşit mesafedeyim. Bu yarışta Halk Bankamız ön plana geçti. İnşallah, diğer sektörlerde yapacağımız çalışmalarda diğer bankalarımız, finans kurumlarımız da ortaya çıkacaklar. Türkiye Finans’la, Boydak’la kampanya çerçevesinde görüşüyoruz. Finans kurumlarımızın da ön plana gelmesini istiyoruz. Herkese aynı yakınlıkta, uzaklıktayız. Hepsi benim üyem. Hiçbirinin arasında ayrım gözetmem mümkün değil. Bu yarışta Halkbank öne çıktı. Belki bir sonrakinde Türkiye Finans veya Albaraka Türk ön plana çıkar” şeklinde yanıtladı.
HALKBANK GENEL MÜDÜRÜ HÜSEYİN AYDIN
Halkbank Genel Müdürü Hüseyin Aydın da nerede bir üretim varsa, Halkbank’ın orada var olduğunu ve var olmaya devam edeceğini belirterek, ”Kampanyanın başarılı olması için elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz. Yaklaşık 700 şubemizde çok ciddi anlamda bu işin pazarlamasını yapacağız” dedi. Yüzde 0,33 ile yüzde 0,95 arasındaki faiz oranlarının son derece cazip olduğunu, 36 ay vadeye kadar bu krediyi kullandıracaklarını ifade eden Aydın, eylülde başlayacakları kampanyanın kasım ayı itibariyle sona ereceğini, talep bulmaları durumunda yeni kampanyalar yapabileceklerini veya bu kampanyayı uzatabileceklerini bildirdi.
Aydın, ”700’e yakın şubemizle Halk Bankası bütün gayretini gösterecektir. Projeye finansman ortaklığı yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi. Masraflarla birlikte faiz oranlarının ne kadar olduğuna ilişkin bir soruya karşılık Aydın, burada masraf almadıklarını, tanıtım broşürlerinde görüldüğü gibi masraflı ve masrafsız iki tür komisyonları bulunduğunu ifade ederek, ”Komisyonsuz yüzde 0,33, komisyonlu yüzde 0,63… Faiz oranı 7,56’ya geliyor. Bunun ne kadar cazip olduğunu herkes anlıyor” dedi.
Bu kredinin istismar edilip edilmeyeceğine ilişkin soruyu da Aydın, ”Burada istismar olur mu? Olmaz. Bankanın para aktarımı ile fatura arasında bir korelasyon var. Burada istismar olması söz konusu değil” dedi. Türkiye’de finans sektörünün önemli oyuncularından biri olduklarını ve farkları bulunduğunu söyleyen Aydın, krizin başladığı dönemde Türk bankacılık sektörünün reel sektöre kullandırdığı kredi miktarında azalma varken, Halk Bankasının kredileri artan bankalardan biri olduğunu, sektörün en çok daraldığı bir noktada kredilerinde yüzde 11’lik yaşandığını vurguladı.
KALE GRUBU ONURSAL BAŞKANI İBRAHİM BODUR
Kale Grubu Onursal Başkanı İbrahim Bodur, bankaların faiz indirme yarışına girdiğini ve daha da gireceğini iddia ederek, ”Biz nasıl elimizdeki malı satmak durumundaysak, onlar da ellerindeki parayı satmak zorundalar” dedi. Yapı malzemeleri sektörü, Halkbank ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) güçlerini bir araya getirerek başlattıkları ”Evini Yenile Türkiye” kampanyasının tanıtımı amacıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Bodur, dünyada krize maruz kalan ülkeler arasında özel sektörün bir araya gelerek krize çare aradığı tek ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.
Bu kampanyanın da çok geniş katılımlı olduğunu ve başarılı olacağına inandığını belirten Bodur, ”TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, saygısından dolayı bana ‘Amca’ der. Dün akşam, kendisi beni aradı ve ‘Amca, yarın seni de aramızda görmek istiyoruz’ dedi. Ben de yanımdaki doktorlara ‘Ne yapın edin beni yarın sabaha ayağa kaldırın. TOBB Başkanı aramış, yarın toplantı yapılacak, burada deve gibi yatmak olmaz’ dedim” şeklinde konuştu. İnsan ihtiyaçları için birinci sektörün gıda sektörü olduğunu dile getiren Bodur, ikinci sektörün tekstil, üçüncüsünün ise inşaat sektörü olduğunu belirtti.
Bodur, inşaat sektörünün bir ülkenin lokomotifi olduğunu ve geniş kitleleri kalkındırabileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti: ”İnşaat sektörünün kalkınması çok önemli ama neticede her şey paraya dayanıyor. Finans konusu önemli… Bankalar da bir ticari müessesedir. Biz nasıl mal alıp satıyoruz, onlar da para alıp satıyorlar. Bunu akıllıca yapanlar, kar da ediyor. Kriz döneminin öncesinde ve sonrasında en çok kazanan sektör, finans sektörü olmuştur. Daha çok olsun isteriz ama bu işin, hep birlikte ve dengede olması lazım. Bankalar şimdi faiz indirme yarışına girdi. Daha da girecek. Biz nasıl elimizdeki malı satmak durumundaysak, onlar da ellerindeki parayı satmak zorundalar. Öyle, ‘paraya ihtiyaç yok, ben ne bulursam öyle satayım’ dersen bir satarsın, iki satarsın, üçüncüde bayrağı dikersin. Bankaların elinde şu anda para var. Satmazlarsa bu para, onları rahatsız eder.”
Enerji konusuna da değinen İbrahim Bodur, silikat sektörünün Türkiye’de bir yılda kullandığı doğal gazın, 1 milyar metre küpün üzerinde olduğunu söyledi. Bu doğal gazı, Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi’nin (BOTAŞ) alıp sattığını ifade eden Bodur, ”Efendim, BOTAŞ şu belediyeye vermiş alamaz, bu belediyeye vermiş alamaz. Ne yapacak açığını kapatmak için o zaman? Vur abalıya… Üreticinin üzerine yıkıyor” diye konuştu.
Özel sektörün, doğal gaz işine girmesi gerektiğini dile getiren Bodur, şöyle devam etti: ”Bugün dünyada en pahalı gazı Türkiye kullanıyor. LNG gazının Türkiye’ye gelmesi, sevindirici bir gelişmedir. Her şeyi devletten beklememeliyiz. Türkiye’de iyi şeylerin olacağına inanıyorum. Tüm yenilikler, hayallerle başlamıştır. Bugün kurulan hayaller, yarın gerçek olur. Özel sektör üzerine düşeni yapıyor. Diyoruz ki; ‘Türkiye, şu kadar yıl sonra dünyanın 10. büyük ekonomik gücü olacak. Oluruz…’ Evvela bizim genç ve dinamik bir nüfusumuz var. Bugün Almanya’sı, Fransa’sı, İtalya’sı hepsi yaşlandı. Eğer Almanya’ya misafir işçiler gitmeseydi, Almanya kalkınamazdı.”
TÜRKİYE SERAMİK FEDERASYONU BAŞKANI ZEYNEP BODUR OKYAY
Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı Zeynep Bodur Okyay da, hükümetin ve TOBB’un önderliğinde ekonomiyi canlandırma, iç talebi tetikleme ve krizin psikolojik etkilerini bertaraf etmeye yönelik çalışmalar yapıldığını belirtti.
Kendilerinin de tüm sektör yöneticileri, dernek başkanları ve firma sahipleri ile bir araya gelerek, ”Evini Yenile Türkiye” kampanyasını kurguladıklarını anlatan Okyay, şunları kaydetti: ”Sektörde birbirine rakip olan onlarca firma aynı masa etrafında oturdu ve belki de ilk kez kendi sektörleri ve aynı zamanda da bu kampanyanın ruhu adına neler yapabileceğini, nasıl katkıda bulunabileceği konusunda ciddi bir çalışma gerçekleştirdi. Sonuçta ortaya bu kampanya çıktı. Geleceğe daha umutla bakıyoruz.
Bu proje ile yapı malzemeleri sektöründe faaliyet gösteren 83 üretici firma, 23 dernek, 13 bini aşkın bayimizi bir araya getiren güçlü bir mekanizma oluşturduk. Bütün veriler güncellenerek büyük bir data oluşturuldu. Bu çapta büyük ve bir o kadar da geniş tabanlı bir oluşum sanırım Türkiye’de ilk defa gerçekleşiyor. Bu kampanya ertelenen ev tadilatı taleplerinin tetiklenmesi ve tüketicilerin uygun finansman modeli ile yıllardır hayalini kurduğu evlerini yenileme planını gerçekleştirmek için atılmış somut bir adımdır. Kampanyamız yapı sektöründe nihai tüketicinin usta yardımı ile tadilatla değiştirebileceği ince yapı malzemeleri ve hizmetlerini kapsamaktadır. Seramik, banyo dolabı, mutfak dolabı, boya, izolasyon, vitrifiye, armatür gibi harcamaları ile usta ve işçilik masrafları dahil tümü için 2 bin lira ile 50 bin lira arası kredi kullanabilinecek.”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Okyay, kredinin denetimi hakkındaki bir soruya şu karşılığı verdi:”Bu kampanyada hem dört taraf kazanıyor, hem dört taraf da elini taşın altına koyuyor. Biz desteği bayilerimiz aracılığı ile veriyoruz. Kampanyaya katılan firmalar, bayilerindeki ürünleri üzerinden ürünleri denetleyecekler. Firmaların hepsi zaten Türkiye’nin en güzide markaları. Bayiler kayıt içinde çalışan ciddi sermayeleri olan firmalar. Denetimi bu şekilde sağlıyoruz.”
İMSAD BAŞKANI ORHAN TURAN
İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Başkanı Orhan Turan da, Türk inşaat sektörünün hem Türkiye’de, hem de dünyada önemli bir gücü elinde bulundurduğu halde yeterince önemsenmediğini belirtti.
Türkiye’nin müteahhitlik hizmetlerinde Çin’in ardından dünyada ikinci sıraya yükseldiğine işaret eden Turan, ”İnşaat sektörü, Gayrisafi Yurt İçi Hasılada yüzde 6,5 paya sahip, geçen yıl 23 milyar dolarla otomotivden sonra en fazla ihracat gelirini elde eden sektördür. Aynı yıl toplam ihracatın yüzde 17,2’sini de yine inşaat sektörü gerçekleştirmiştir” diye konuştu. Türkiye ekonomisinin sürekli yüzde 5 büyümesi için, inşaat sektörünün her yıl yüzde 10 büyümesinin sağlanması ve özel sektörün, yatırıma teşvik edilirken inşaat sektörünün önünün mutlaka açılması gerektiğini vurgulayan Turan, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Vergi düzenlemeleri de gözden geçirilmelidir. Dünyanın hiçbir ülkesinde yatırım amaçlı inşaat malzemesi ile lüks tüketim malının KDV oranı eşit değildir. Buna mutlaka çözüm üretilmelidir.
İMSAD olarak Cumhuriyet’in 100. yılı olan 2023 yılında ülkemize üç tane 100 hediye etmeyi hedefliyoruz. 100 milyar dolar inşaat malzemeleri ihracatı, 100 milyar dolar yurt dışı müteahhitlik geliri ve yine 100 milyar dolarlık iç pazar. Ve böylece GSYİH’deki payımızı da yüzde 6,5’tan yüzde 8’e çıkaracağız.”
TİMFED BAŞKANI SERDAR DÖNMEZ
Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu (TİMFED) Başkanı Serdar Dönmez ise, Türkiye’nin lokomotiflerinden biri olan inşaat sektörünün tedarikçisi durumundaki yapı malzemeleri sektöründe, talebi canlandırmak amacıyla büyük bir kampanya başlattıklarını söyledi. ”Türkiye çapındaki bayiler olarak marjlarımızdan yüzde 5’lik kısmından feragat ederek Halkbank’ın sergilemiş olduğu destekleyici finansman fırsatını tüketicinin zihninde daha etkili kılabilmek amacı ile yola çıktık” diye konuşan Dönmez, kampanyanın tüketici bilincinin geliştirilmesi yönünde de katkı sağlayacağını ümit ettiğini bildirdi.