DOLAR
34,5263
EURO
36,1905
ALTIN
2.964,09
BIST
9.367,77










Tobb Başkanı Hisarcıklıoğlu Bodrumda Konuştu

Tobb Başkanı Hisarcıklıoğlu Bodrumda Konuştu
06.08.2013 17:31
0
A+
A-

“TÜRKİYE’DE SİSTEM TÜMÜYLE ÇÜRÜMÜŞ DURUMDA”
Türkiye’de sistemin tümü çürümüş durumda. Bölük pörçük düzenlemelerle bu iş olmaz.
Türkiye’de sistem bozuk, sistemi tümüyle kazıyacaksın. Sistemi tümüyle değiştirmeden bu iş düzelmez.
Güçlü ekonomi, kaliteli demokrasi. Güçlü ekonomi olmadan kaliteli demokrasi, kaliteli demokrasi olmadan güçlü ekonomi olmaz. Kayıt dışı ekonominin bu kadar büyüdüğü bir yerde ne demokrasi gelişir, ne ekonomi büyür. Bütün sistemin kayıt içine alınması gerekiyor.
Yeni bir anayasa, yeni bir siyasi partiler ve seçim kanunu hazırlanmalı, hukuk ve yargı reformu, kamu yönetimi reformu, kamu personeli reformu yapılmalı, yolsuzlukla ve israfla mücadele edilmeli, kamu hizmetlerinin kalitesi arttırılmalı.
Bugün Türkiye’de 90 milyar lira birikmiş vergi borcu var. Bu borçların yeniden yapılandırılması gerekiyor.
Bugün Türkiye’nin rakibi AB’dir. Türkiye, AB ile arasındaki farkı koruyabilmek için AB’den üç kat daha hızlı büyümek zorundadır.
Türkiye’de 2001 krizinin ardından büyüme başlamıştı. Ancak 2007 sonrasında ekonomide iniş başladı. Bunun nedeni işin içine siyasetin girmesidir. 2007’den sonra kendi kendimize kavga etmeye başladık. Ortak aklı kaybettik.

Muğla’daki Ticaret, Ticaret ve Sanayi, Deniz Ticaret Odalarıyla Gelirler İdaresi’nin Muğla ilinde 2007 ve 2008 yıllarında en çok vergi ödeyenleri, ihracat yapanları ve istihdam sağlayanları ödüllendirmek amacıyla Bodrum’da düzenledikleri törene TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da katıldı. Hisarcıklıoğlu törende yaptığı geniş kapsamlı konuşmada ekonominin durumundan demokrasinin işleyişine, işsizlikten yeni bir Anayasa hazırlanması ve yasalarda değişiklikler yapılması konularında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, Türkiye’deki sistemin tümüyle çöktüğünü belirten Hisarcıklıoğlu, bölük pörçük düzenlemelerle hiçbir şeyin düzelmeyeceğini, bozuk sistemin tümüyle kazınıp değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
AKP Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır, MHP Muğla Milletvekili Metin Ergun, Cezayir’in İstanbul Konsolosu Raşid Meddah, Muğla Vali Yardımcısı Harun Necmi Kurt ile yöredeki kaymakam ve belediye başkanlarıyla Muğla ilindeki Ticaret, Ticaret ve Sanayi ile Deniz Ticaret Odaların üyelerinin katıldığı 2007 ve 2998 yıllarında Muğla’da en çok vergi ödeyenleri en çok ihracat yapanları ve istihdam sağlayanları ödüllendirme töreni Bodrum’un Kadıkalesi beldesinde yapıldı. Törene, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da katıldı. Törende geniş kapsamlı bir konuşma yapan Hicarcıklıoğu birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına bir araya gelerek bir şeyler üretmek için çalışmanın önemini vurgulayarak başlayan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu; Gaziantep, Kayseri, Konya gibi illerin bir araya gelerek başarılı olduklarını, Gaziantep’in yılda 3 milyar dolarlık ihracat yapmakta olduğunu anlatarak “birlikte zenginlik ve bereket, ayrılıkta fakirlik ve azap vardır” dedi. TOBB içinde kadın ve genç girişimcilere çok önem verdiklerinin altını çizen Hisarcıklıoğlu arka sıralarda oturmakta olan genç ve kadın girişimcileri en ön sıraya oturttu. Genç ve kadın girişimcilere verdiği önemin nedeninin ülkedeki girişimcilerin sayısını arttırmak olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu; “Girişimci sayısı arttıkça bir ülke kalkınıp zenginleşir. Genç ve kadın girişimcilerden tek isteğim var, gençlere ve kadınlara rol model olsunlar” diye konuştu.
Konuşmasında işsizlik sorununa da değinen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ülkede, resmi rakamlara göre 5 milyon 600 bin işsiz olduğunu belirterek “Bu sayıya her yıl 700 bin genç işsiz daha ekleniyor. Bunu önüne geçmenin tek yolu var, girişimci sayısını arttırmak” dedi.
Türkiye’de 100 yıl önce kurulmuş sanayi tesisleri olmasına karşın bugün bu tesislerden hiç birinin varlığını sürdüremediğini anlatan Hisarcıklıoğlu bunun en büyük nedeninin babaların miras paylaşımında kız ve erkek çocuklar arasında eşitsiz davranmaları olduğunu belirtti. Hisarcıklıoğlu “Babalara sesleniyorum; kız olsun, oğlan olsun, kesinlikle çocuklarınızın arasında ayrımcılık yapmayın. Yapmayın ki adınız ve işiniz sizden sonra da yaşasın. Japonya’da 500 yıldır yaşayan kuruluşlar var. Türkiye’de bu ayrımcılık yüzünden dördüncü kuşağa ulaşabilmiş kuruluş yok” dedi.
Konuşmasında Muğla ve özellikle Bodrum’un sorunlarına da değinen Hisarcıklıoğlu Türkiye’nin en şanslı insanlarının Muğla’da yaşamakta olduğunu da savunarak “Muğla’nın kıyılarının uzunluğu bin 124 kilometre. İspanya’nın kıyılarının uzunluğu ise ancak 800 kilometre. Siz, turizmde birbirinizle rekabet etmeyeceksiniz. Sizin rakibiniz İspanya, İspanya ile rekabet edeceksiniz” dedi. Bodrum’un kış nüfusunun 130 bin, buraya gelen turist sayısının ise 1 milyon 130 bin olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu “Bodrum, 130 bin nüfusa göre bütçeden katkı alıyor. Bunda büyük bir haksızlık var. Haksız düzen de yıkılmaya mahkumdur” diye konuştu. Turizmin geliştirilebilmesi için Yunan adalarına 48 saatliğine vizesiz gelip gidebilme hakkının elde edilmesi gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu “Bu hakkı elde etmeniz gerekiyor. Bum hakkı elde etmek için de sürekli dile getirmelisiniz” dedi. Türkiye’ye gelen turistin ortalama 860 dolar harcadığını, her şey dahil tesislerde kalan turistin dışarıya çıkıp para harcamadığını belirterek “Bizim hedefimiz turistin 1000 dolar harcamasını sağlamaktır. Bunun için de turisti pazara çekmemiz gerekiyor” dedi.
Daha sonra konuşmasında perakende sektöründe büyük bir kuralsızlık olduğunu, ticarette büyük bir ahlak erozyonu bulunduğunu, böylesine büyük düzensizliklerin ve kuralsızlıkların olduğu ortamda protestolu senet sayısında büyük artışlar olduğunu, insanların bir günlük borçları nedeniyle yüzde 30 ceza ödediğini, sonra tutuklanıp cezaevine konulduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu şunları söyledi; “Peki o insanlar cezaevinde o borçlarını nasıl ödeyecekler? O insanlar ancak çalışırlarsa, kazanırlarsa borçlarını ödeyebilirler. Kuralsızlıklar nedeniyle haydi esnafı öldürdük, diyelim. Fakat aynı kuralsızlıklar alışveriş merkezlerinde de sürüyor. Yarın alışveriş merkezleri birbirlerini öldürmeye başlayacaklar. Acilen alışveriş merkezlerine de bir kural getirilmesi gerekiyor” dedi.
Konuşmasında daha sonra Türkiye ekonomisinin genel durumuna değinen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu 2001 ekonomik krizinin ardından 2002’de ekonominin sürekli bir gelişme gösterdiğini, bu gelişmenin 2007’ye kadar sürdüğünü anlatarak “Ancak 2007 sonrasında ekonomide iniş başladı. Neden? Çünkü, işin içine siyaset girdi. Kendi kendimize kavga etmeye başladık. Bizim konuşmamız gereken siyaset değil zenginlik olmalı. Zenginliği konuşmalıyız. Nasıl zengin olabiliriz, zenginliği nasıl arttırabiliriz, diye konuşmalıyız… Ortak aklı ve ortak düşünceyi kaybettik. Ortak aklı kaybettiğimiz için kavgaya başladık” diye söyledi.
Türkiye’nin ihracatının büyümeye başladığını, ancak ithalatın ihracattan daha hızlı bir şekilde arttığını belirten Hisarcıklıoğlu “Burada büyük bir tehlike var. Bu tehlikeye çok dikkat etmemiz gerekiyor” dedi. Türkiye’nin rakibinin AB olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, ABD’de kişi başına gelir düzeyinin 34 bin dolar, AB’de 27 bin dolar ve Türkiye’de ise 8 bin 500 dolar olduğunu belirterek “Türkiye, sadece AB ortalaması ile arasındaki mesafeyi koruyabilmek için AB’den 3 kat daha hızlı büyümek zorunda. Türkiye’nin bugün rakibi AB’dir ve Türkiye, AB’den daha hızlı büyümek zorundadır” diye konuştu.
Büyümek için yapısal reformların devamının gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu Türkiye’nin bugün 60 yıllık Ticaret Kanunu, 80 yıllık Borçlar Kanunu ile yönetilmekte olduğunun altını çizerek “Mutlaka yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Mahkemeleri Kanunu, Perakende sektörü kanunu çıkarılmalıdır. Vergi ve prim borçları yeniden yapılandırılmalıdır. Gecikme faiz oranları indirilmelidir. Kamu alacaklarında düzenlemeye gidilmelidir” dedi.
Konuşmasında işsizlik sorununa da değinen Hisarcıklıoğlu, her üç gençten birisinin işsiz olduğunu, işsizlik oranının yüzde 14’e çıktığını belirterek işsizlikte ve ekonomide yaşanan sorunların güçlü ekonomi, kaliteli demokrasiyle çözümlenebileceğini savundu. Hisarcıklıoğlu “Güçlü ekonomi, kaliteli demokrasi. Bunun ikisi birbirinden ayrılmaz. Güçlü ekonomi olmadan kaliteli bir demokrasi de olmaz. Yüksek ve istikrarlı ekonomik büyüme için bu zorunludur. Bunun için olması gereken şey kayıtlı ekonomidir. Kayıt dışı ekonominin bu kadar büyüdüğü bir yerde ne demokrasi gelişir, ne de ekonomi gelişir” dedi. Kayıt dışı ekonomi konusunda bazı akaryakıt istasyonlarında rafineri maliyet rakamlarının bile altında ucuz mazot satıldığı örneğini veren Hisarcıklıoğlu “ 100 liralık bir akaryakıtın 67 lirası vergi. Vergi oranları ne kadar artarsa kaçak da o kadar artar. Vergiyi kim koyar? Yasama koyar, yürütme koyar. Öyleyse kayıt dışıyı kim korumuş oluyor?” diye sordu. Bütün sistemin kayıt içine alınması gerektiğini savunan Hisarcıklıoğlu daha sonra şunları söyledi;
“Bugün sistem bozuk, tümüyle çürümüş durumda. Bölük pörçük düzenlemelerle bu iş olmaz. Bu sistemi kazıyacaksın… Önce kamu ihale yasasından işe başlamak gerekiyor. Yeni bir Anayasa gerekiyor. Bugün Anayasa değişikliği güncel bir konu ama ben bunu 2000 yılından beri söylüyorum. Türkiye’nin geleceğini kucaklayan bir Anayasa yapmadan bu işleri düzeltmek mümkün değildir. Çünkü bütün yasalar Anayasa’ya göre hazırlanır. Siyasi partiler ve seçim kanunları da değişmelidir. Hukuk ve yargı mevzuatı değişmelidir. Kamu yönetimi reformu yapılmalıdır. Kamu hizmetlerinin kalitesinin arttırılması gerekir. Kamu yönetiminde şeffaflık sağlanmalıdır ve herkesten hesap sorulabilmeli, herkes hesap verebilmelidir. Kamu personeli reformu yapılmalıdır. Yolsuzluklarla ve israfla mücadele edilmelidir”
Konuşmasının son bölümünde Türkiye’nin en büyük avantajının müteşebbis ruh olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu daha sonra sözlerini şöyle tamamladı; “Allah iyi ki bize petrol vermemiş. Ama bize müthiş bir müteşebbis ruhu vermiş. Bugün dünyanın her tarafından Türkler var. Her yere gidiyorlar, bir şeyler satamaya çalışıyorlar. Uçakta adamla karşılaşıyoruz. Hiçbir yabancı dil bilmiyor. Nereye gidiyorsun, diye soruyorum, mal satmaya başkanım, diyor. Adamda dil, mil yok, dünyanın her ülkesine mal satmaya gidiyor. Bir zamanlar işçilerimiz Almanya’ya çalışmaya gitmişlerdi. Şimdi orada 70 bin işyeri var. 400 bin Türk ve Alman çalıştırıyorlar. Almanya’ya 9 milyar Avro yatırım yapmışlar. Bizim en büyük avantajımız bu girişimci ruhumuzdur”