10. Karia, Karialılar ve Mylasa Sempozyumu Milas’ta yapıldı. SİKKELERİN IŞIĞINDA ANTİK ÇAĞDAKİ ÜRETİMİN VE TİCARETİN İZLERİ ARAŞTIRILDI
*Bu yıl Karia arkeolojisine büyük emekler vermiş Türk Arkeolog Prof. Ramazan Özgan ile Karia’nın kutsal kenti Labranda’da yıllarca çalışmış olan İsveçli Arkeolog Pontus Hellström onuruna düzenlenen sempozyumun ana teması “Karia sikkeleri” idi.
*İki gün süren sempozyumda, Karia bölgesindeki kazı başkanları ile Karia üzerine araştırmalar yapan 22 arkeolog tarafından bildiriler sunuldu.
Milas’ta düzenlenen 10. Karia, Karialılar ve Mylasa Sempozyumu’nda antik çağda Güneybatı Anadolu’da yaşamış olan Karialıların sikkelerinin izinde dönemin sosyal ve ekonomik ilişkileri incelendi. Türk Arkeolog Prof. Ramazan Özgan ve İsveçli Arkeolog Prof. Pontus Hellström’ün onurlarına düzenlenen Sempozyuma konuşmacı olarak katılan 22 kazı başkanı ve arkeolog, kazı ve çalışma alanlarında bulanan sikkeler hakkında bildiriler sundular. Sempozyumda ayrıca Karia bölgesinde Beylikler Döneminde kurulmuş olan Menteşe Beyliği sikkeleri ve özellikleri hakkında da ilginç bilgiler verildi.
Karialılar ve Mylasa Sempozyumlarının 10’uncusu Milas Ticaret ve Sanayi Odası ile Mimarlar Odası Milas Temsilciliğinin ev sahipliğinde yapıldı. İki gün süren sempozyumda Türk, Alman, İtalyan, Fransız ve İsvçli Arkologlar Karia sikkeleri ve Karia bölgesinde bulunmuş olan diğer sikkeler hakkında bildiriler sundular ve bulunan sikkelerin ışığında dönemin sosyal ve ekonomik ilişkilerini incelediler. Sunulan bildirilerde Karia şehirlerinin kendi adlarına sikkeler bastırdıkları da belirtilerek bunun bir anlamda bağımsızlığın göstergesi olduğu ifade edildi.
Sempozyumun açılışında yıllarca Knidos kazısı başkanlığı yapmış olan Prof. Ramazan Özgan ile Karialıların kutsal kenti Labranda’da yıllarca kazı başkanı olarak çalışan İsveçli Arkeolog Pontus Hellström’ün yaşamları ve Karia arkeolojisine katkıları anlatıldı. Prof. Özgan ve Prof. Hellström, yaptıkları konuşmalarda Karia uygarlığının önemini vurgulayarak yaptıkları çalışmaları anlattılar. Daha sonra Muğla Vali Yardımcısı Kemal Köten Prof. Özgan’a, Milas Kaymakamı Eren Arslan Prof. Hellström’e anı plaketleri verirken MİTSO Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Özer de her iki arkeologa çeşitli armağanlar verdi.
Prof. Ramazan Özgan yaptığı konuşmada Karialıların antik çağda çok ilginç özelliklere sahip bir kavim olduğunu ve Mısır’a kadar uzanan çok geniş bir coğrafyada ticaret yaptığını, bunun da bulunan Karia sikkeleri ile takip edilebildiğini anlattı.
İsveçli Arkeolog Prof. Pontus Hellström de 1960’lı yıllarda, Milas yakınlarındaki Karia’nın kutsal kenti Labranda’da kazı başkanı olarak yıllarca çalıştığını belirterek kendisini onurlandırmak amacıyla 10. sempozyumun adına ithaf edilmesinden çok büyük bir onur duyduğunu söyledi.
Sempozyumda İstanbul Arkeoloji Müzesinden arkeologlar Sedat Öztopbaş İstanbul Arkeoloji Müzesi’ndeki Karia sikkelerini, Semra Yıldırımer ise Mylasa sikkelerini ve özelliklerini anlattı. İzmir 9 Eylül Üniversitesi’nden Nümizmat Gültekin ve Betül Teoman çifti ise Menteşe Beyliği sikkelerini tanıttılar. Vakayinamelerin, seyahatnamelerin, coğrafi eserlerin, arşiv bilgileri ve kitabelrin yanısıra sikkelerin de çok önemli bilgi kaynakları olduğunu anlatan Gültekin Teoman “Sikkeler; tarihi olayların yazılı kaynaklara göre doğruluklarını, hükümdarların saltanatlarının kesin başlangıç tarihlerini, hükümdarların almış oldukları isim ve unvanlarını, dini inançlarını, şehirlere verilmiş isim ve unvanlarını belgelemektedir. Menteşe beylerinden Mesud Bey, İbrahim bey, Musa Bey, Ahmed Gazi, İlyas Bey ve Leys Bey’e ait sikkeler tanıtılacaktır. Beyliğin bilinen darp yerleri; Balat, Bafa, Milas, Megri, Döğer, Finike’dir” dedi.
Beçin Kazı Başkanı Prof. Kadir Pektaş, kazılarda çıkan sikkeler hakkında çeşitli bilgiler verirken Burgaz Kazısı Başkanı Porf. Numan Tuna ise kazılarda ortaya çıkan sikkelerle bölgenin ekonomik ilişkilerini değerlendirdi. Yrd. Doç. Dr. İnci Türkoğlu örneği pek az olan Knidos sikkeleri hakkında açıklamalar yaptı.
Alman Arkeolog Prof. Christof Berns de Karia bölgesinin zengin bir mezar kültürüne sahip olduğunu belirterek Karia mezarları ve anıtmezarları hakkında bilgiler sundu. Prof. Turhan Kaçar da sunumunda Karia bölgesindeki paganizm ve Hıristiyanlık arasındaki ilişkilere dikkat çekti. Prof. Kaçar, M. S. 7. yüzyıla kadar paganizmin bölgede çok yaygın olduğunu anlattı. Laodikia Kazısı Başkanı Prof. Celal Şimşek ise sunumunda Laodikeia’da sürdürdükleri kazı ve restorasyon çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Labranda Kazısı Başkanı Doç. Dr. Olivier Can Henry son bir yıl içinde yaptıkları kazı ve yüzey araştırmaları anlattı. Alabanda Kazısı Başkanı Doç. Dr. Ali Yalçın Tavukçu ise son bir yıldır Alabanda’da sürdürdükleri çalışmalar hakkında bilgi verirken İasos Kazısı Başkanı Prof. Dr. Asuman Baldıran da yine son bir yıldır İasos’ta yaptıkları çalışmaları anlattı.
Arkeolog yayıncı Nezih Başgelen ise sunumumda Kari Bölgesinin zenginliğinden söz derken bu bölgede elde edilen balın Mısıra, kuru incirin Roma’ya kadar ihraç dildiğini anlattı. Roma’da kadınları etkilemek için bir sepet Karia kuru inciri armağan etmenin oldukça yaygınlaştığını anlatan Başgelen Karia bölgesinin mermer, kereste, balık ihracatında da önemli bir bölge olduğunu ve bunun izlerinin çeşitli bölgelerde ortaya çıkan sikkeler sayesinde sürülebildiğini ifade etti.