DOLAR
32,5825
EURO
34,8367
ALTIN
2.417,68
BIST
9.645,02










Denizli Ticaret Odasının girişimiyle MİTSOnun ev sahipliğinde yapıldı.

Denizli Ticaret Odasının girişimiyle MİTSOnun ev sahipliğinde yapıldı.
06.08.2013 17:47
0
A+
A-

*Denizli Ticaret Odası’nın AB’nin “Avrupa İşletmeler Ağı Projesi” kapsamında sürdürdüğü “Güney Egeli KOBİ’ler İnovasyon (yenilik, yenileşme) Yolunda” programı gereğince MİTSO’nun ev sahipliğinde “Güney Ege’de Zeytincilik” konulu bir çalıştay yapıldı.

*MİTSO’nun ev sahipliğinde yapılan alıştayda konuşan modern zeytinciliğin öncü ve örnek ismi Ali Osman Menteşe Milas zeytinyağlarının mutlaka coğrafi işaret alınarak tescillenmesi gerektiğini bildirdi.

Denizli Ticaret Odası’nın Avrupa Birliği’nin “Avrupa İşletmeler Ağı Projesi” kapsamında sürdürdüğü “Güney Egeli KOBİ’ler İnovasyon (yenilik, yenileşme) Yolunda” programı gereğince Milas’ta “Güney Ege’de Zeytincilik” konulu bir çalıştay düzenlendi. MİTSO’nun organizasyonunda ve ev sahipliğinde yapılan çalıştayda bir konuşma yapan Milas’ta modern zeytin ve zeytinyağı üretiminin öncü ve örnek ismi Ali Osman Menteşe, Milas’ın memecik türü zeytinlerden üretilen zeytinyağının mutlaka coğrafi işaret kapsamına alınması gerektiğini söyledi.

Türkiye’nin en çok zeytin ağacına sahip ilçesi olan Milas’taki zeytinciliğin durumu, Denizli Ticaret Odası’nın Avrupa Birliği’nin “Avrupa İşletmeler Ağı Projesi” gereğince “Güney Egeli KOBİ’ler İnovasyon (yenilik, yenileşme) Yolunda” konulu çalıştayda değerlendirildi. 22 Mayıs Salı günü Denizli Ticaret Odası ile Milas Ticaret ve Sanayi Odası’nın işbirliğinde ve MİTSO’nun ev sahipliğinde yapılan “Güney Ege’de Zeytincilik” çalıştayında Güney Ege’deki KOBİ’lerin zeytincilik konusunda üretimden pazarlamaya yeni politikalar üreterek yenileşmeleri ve zeytincilikte modern üretime geçiş konusu ele alındı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan MİTSO Yönetim Kurulu Başkanı Enver Tuna, Milas ekonomisi için zeytin ve zeytinyağının önemine dikkat çekerek “Milas’ın geçmişten günümüze en önemli tarım ürünü zeytin ve zeytinyağıdır. Milas’ın zeytin ve zeytinyağını ekonomik bir değere dönüştürerek dünya pazarlarında hak ettiği yere gelmesini sağlayacak olanlar da hiç kuşkusuz Milaslı KOBİ’lerdir. Denizli Ticaret Odası bizden Güney Ege’de Zeytincilik konulu bir çalıştaya destek olmamızı talep etti. MİTSO olarak biz de bu çalıştayı düzenledik. Milaslı zeytin ve zeytinyağı üreticisi ile Milaslı KOBİ’leri buluşturan bu toplantıya MİTSO olarak ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Burada dile getirilecek konuların zeytin üreticimize, zeytin ve zeytinyağıyla ilgilenen KOBİ’lerimize ve ülkemiz ekonomisine olumlu katkılar sağlayacağına inanıyorum” diye konuştu.

Daha sonra bir konuşma yapan Milas Tarım İlçe Müdürü Ali Akay, Milas’ta bu sezonda 75 zeytinyağı fabrikasının faaliyette bulunacağını bildirdi. Birçok zeytinyağı fabrikasının ruhsat sorunu bulunduğunu vurgulayan Ali Akay ruhsat sorunu olan fabrika sahiplerinin bir an önce kendilerine başvurarak bu sorunu çözümlemelerini istedi. Bu yılki zeytin çiçeğine göre şimdilik zeytin üretiminin geçen yıldan daha iyi olacağının altını çizen Ali Akay “Görünen o ki, bu yıl fabrikalarımız daha çok çalışacaklar. Bu nedenle ruhsat sorunlarını şimdiden çözelim. Gelin, bize başvurun. Biz de size yardımcı olalım ve bu ruhsat sorununu çözelim” dedi.

Çalıştayda daha sonra Milas Tarım İlçe Müdürlüğü tarafından zeytin fidanlarının dikimi, ağaçlarının budanması ve gübrelenmesi konularında belgesel film gösterisi sunuldu.

Çalıştayın öğleden sonraki bölümünün konuşmacısı olan modern zeytin ve zeytinyağı üretimi ile çevreye örnek olan Ali Osman Menteşe “Zeytin ağacının yanına yılda bir kere gitmeyeceksin. Yanına gittiğinde de onu seveceksin, ona sarılacaksın, onunla konuşacaksın. Ninelerimiz de çiçekleriyle konuşmazlar mı? Ben bunun yararına inanıyorum” dedi. Zeytin ağaçlarındaki halkalı leke ve zeytin sineği gibi hastalıklarla mücadele yöntemlerini de anlatan Ali Osman Menteşe zeytin ağaçlarının en az iki kere bordo bulamacı ile ilaçlanmasını ayrıca zeytin pamukçuğunu önlemek için de ilaçlama yapılması gerektiğini vurguladı. Bordo bulamacı ile zeytin zararlılarına karşı yürütülecek mücadelenin topyekûn bir mücadele olması gerektiğini anlatan Ali Osman Menteşe zeytin güvesine karşı da Haziran ayının ilk haftası içinde mutlaka ilaçlama yapılması gerektiğini bildirdi.

Zeytin ve zeytinyağının içindeki E vitamini ile insanların içindeki çürümeyi önlediğini, erkekler için güçlendirici, kadınlar için ise gençleştirici etkisi olduğunu anlatan Ali Osman Menteşe E vitaminin daha çok yeşil zeytinin içinde bulunduğunu, zeytin siyahlaştıkça içindeki E vitamini oranının da düştüğünü söyledi. Yeşil zeytinden sıkılacak zeytinyağının hafif acımsı bir tadı olduğunu bunun da zeytine lezzet kattığına işaret eden Ali Osman Menteşe, yöre koşullarına göre zeytin hasadının en geç 15 Aralık’ta başlaması gerektiğini ve Ocak ayının sonuna kadar da bitirilmesi gerektiğini anlattı.

Zeytinin dalından koparıldığı andan başlayarak fermantasyona / bozulmaya uğradığını belirten Ali Osman Menteşe hasat edilen zeytin tanelerinin en kısa sürede soğuk sıkım yöntemiyle sıkılması gerektiğini ve sıkımda kullanılacak suyun ısısının 20 dereceyi aşmaması gerektiğini ve kesinlikle 80 – 100 derecede sıcak su kullanılmasını istedi.

Milas’ın zeytincilik konusunda yapması gereken ilk işin memecik türü zeytinlerden üretilen Milas zeytinyağının coğrafi işaret tescili alınması olduğunu belirten Ali Osman Menteşe “Milas zeytinyağı; en çok 0.8 oleik asit, en çok 10 – 12 peroksit oranı, şu kadar fenol değeri olan tadının, kokusunun, rayihasının tarifi verilen, soğuk sıkım yöntemiyle elde edilmiş olan zeytinyağıdır, şeklinde coğrafi işaret kapsamına alınmalıdır. Bununla ilgili olarak Milas Ziraat Odası’na da, Milas Ticaret ve Sanayi Odası’na da görev düşmektedir. Bunu Ayvalık yaptı. Biz de Milas olarak bunu yapmak zorundayız” diye konuştu.

Zeytinyağının dünya pazarlarında markalaşmasının çok zaman alan bir süreç olduğunu da anlatan Ali Osman Menteşe, orduda zeytinyağı kullanımı için talepte bulunulması gerektiğini bunun da zeytinyağı üreticisinin hakkı olduğunu, bu hakkın her ortamda dile getirilmesi gerektiğini söyledi. Menteşe, Türkiye’nin iç pazarında zeytinyağı tüketiminin arttırılması gerektiğini ve bunun bir pazarlama talebinden önce insan sağlığı ile ilgili bir talep olduğunu bildirdi.

Bazı çevrelerin zeytinyağının pahalı olduğu için tüketiminin artmadığını ileri sürdüklerini de belirten Ali Osman Menteşe daha sonra sözlerini şöyle tamamladı:

“1- Sızma, 2- Naturel, 3- Rivyera, 4- Rafine, 5- Prina yağı olmak üzere beş çeşit zeytinyağı vardır. Bunların da kalitesine göre fiyatı vardır. Maddi gücü yeten sızma zeytinyağı yesin. Yetmeyen Rivyera yesin, Rafine zeytinyağı yesin veya hiç olmadı, Prina zeytinyağı yesin. Fakat ne olursa olsun, zeytinyağı yesin. Çünkü bu insan sağlığı ile ilgili bir durumdur. İnsanlar kendi sağlıkları için mutlaka zeytinyağı yemelidirler. Üstelik zeytinyağını biz üretiyoruz, kendi ülkemizde üretiyoruz. Çiçek yağının çoğunu ise dışarıdan alıyoruz. Bugün Türkiye en çok silah ve akaryakıt ithal ediyor. İthalatta üçüncü sırada ise çiçekyağı var. Bunu değiştirmemiz gerekiyor. İnsanlarımızın mutlaka zeytinyağı yeme alışkanlığı edinmesi gerekiyor”