DOLAR
32,3455
EURO
34,7634
ALTIN
2.392,55
BIST
10.246,40










Zeytinyağında Kalite, Pazarlamada Marka

Zeytinyağında Kalite, Pazarlamada Marka
06.08.2013 17:34
0
A+
A-

* Milli Prodüktivite Merkezi tarafından Milas’ta düzenlenen “Zeytinyağında Kalitenin Arttırılması ve Pazarlanması” konulu panelde zeytinyağında kalitenin arttırılmasının önemi vurgulanırken ihracatın arttırılabilmesi için de mutlaka markalaşmak gerektiği vurgulandı.
* Kaliteli zeytinyağı üretiminin özendirilmesi için düşük asitli zeytinyağlarına daha çok, yüksek asitli zeytinyağlarına daha az prim desteği önerildi.
Zeytinyağında kalite ve pazarlanma sorunları Milas’ta düzenlenen bir panelde tartışıldı. Konuşmacılar zeytinyağında kalitenin arttırılmasının önemini vurgularlarken ihracatın arttırılabilmesi için de mutlaka markalaşmak gerektiğini bildirdiler. Kaliteli zeytinyağı üretimi için de mutlaka markalaşmak gerektiği belirtildi. Kaliteli zeytinyağı üretiminin özendirilmesi amacıyla düşük asitli zeytinyağlarına daha yüksek, yüksek asitli zeytinyağlarına ise daha düşük prim desteği verilmesi istendi.

Milli Prodüktivite Merkezi tarafından Milas’ta “Zeytinyağında Kalitenin Arttırılması ve Pazarlanması” konulu bir panel düzenlendi. Muğla Valiliği ve Muğla Ticaret ve Sanayi Odası’nın işbirliği ve Milas Ticaret ve Sanayi Odası’nın desteği ve katkısıyla gerçekleştirilen panelde zeytinyağında kaliteli üretimin önemi vurgulanırken ihracatın arttırılabilmesi için mutlaka markalaşmak gerektiği vurgulandı. Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı’nın başkanlığında gerçekleştirilen panelde ilk sözü alan zeytinyağı fabrikası işletmecisi ve TOBB Genç Girişimciler Muğla İl Başkanı Uğur Özen, fabrikalarda daha çok zeytinyağı elde etmek için yüksek ısıda su kullanıldığını belirterek sıcak suyun zeytinyağının kalitesini bozduğunu söyledi. Özen, fabrikalarda kullanılan suyun 40 C’yi geçmemesi gerektiğini vurgulayarak zeytinlerin hava alan kasalarda tutulmasını ve toplanan zeytinlerin fazla bekletilmeden sıkılması gerektiğini vurgulayarak “Zeytin bir meyvedir. Nasıl ki meyve sularının taze meyvelerden sıkılması ve taze olarak içilmesi gerekiyorsa zeytinlerin de tazeliğini kaybetmeden sıkılması ve tazeliğini kaybetmeyecek ortamlarda saklanması gerekiyor” diye konuştu.

Milaslı modern zeytinlik işletmecisi Ali Osman Menteşe de konuşmasında kaliteli zeytinyağı üretiminin özendirilebilmesi için düşük asitli zeytinyağına daha yüksek, yüksek asitli zeytinyağına ise daha düşük prim desteği verilmesi gerektiğini söyledi. Dünyanın hiçbir mutfağında zeytinyağlılar diye ayrı bir gruplama olmadığını ve bunun Türk mutfağına özgü olduğunu anlatan Ali Osman Menteşe “Ancak ne yazık ki, ülkenin çok büyük bir kısmında zeytinyağı deyince her çeşit sıvı yağ akla geliyor. Dünyanın en sağlıklı yağı olan zeytinyağının iç tüketimini mutlaka arttırmalıyız. Bu her şeyden önce insanlarımızın sağlığı için gereklidir” dedi. Menteşe, iç tüketim ve ihracat miktarları arttırılmadan sürekli olarak zeytin fidanı dikilmesinin ise kısa bir süre sonra zeytinyağında çok büyük sorunlara yol açacağının altını çizerek “Böyle giderse bir süre sonra çayları döktüğümüz, tütünü yaktığımız gibi zeytinyağını da dökmek zorunda kalırız. Bu nedenle üretimde planlama yapmak gerekiyor” diye konuştu.

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Görevlisi dr. Hakan Adanacıoğlu ise dünyada 9 milyon hektarlık bir alanda 900 milyon zeytin ağacı bulunduğunu belirterek en büyük zeytinyağı üreticisi olan AB’nin aynı zamanda en büyük zeytinyağı ithalatçısı olduğunu bildirdi. Türkiye’nin zeytinyağı üretiminde Avrupa’da 4., dünyada ise 6. Sırada yer aldığına dikkat çekerek “zeytinyağı ihracatını arttırabilmemiz için kaliteyi arttırmamız şarttır” dedi.

Muğla İl Tarım Müdürü Ahmet Dallı ise konuşmasında Muğla ilinde 15 milyon zeytin ağacı bulunduğunu ve bu sayının Türkiye’nin zeytin ağacı varlığının yüzde 15’i olduğunu belirterek “Tarım Müdürlüğü olarak son yıllarda ilimizde 2.5 milyon zeytin fidanı dağıttık. Tüketim artmadan zeytin ve zeytinyağı üretiminin artması ileride büyük sorunlara neden olur. Bu yüzden artık zeytin fidanı dağıtımını durdurduk” diye konuştu. Dallı, panelde dile getirilen düşük asitli zeytinyağına yüksek prim desteği verilmesi önerisini bakanlığa ileteceklerini söyledi.

TARİŞ Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifler Biriliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin “Zeytinyağı, yaşadığı bölgenin özelliklerini bünyesinde taşıyan çok nadide bir bitkidir” dedi. Çetin, Edremit’te yaz döneminde kalp ilaçları satışlarının arttığını, yazlıkçılar gidince, zeytinyağı ile beslenen Edremitliler kalınca Eczacıların kalp ilaçlarının satamadıkları için tarihinin geçtiğini söylediklerini anlatarak “En sağlıklı yağ, zeytinyağıdır” diye konuştu. Zeytinyağının 50 yıl margarinin tahakkümü altında tutulduğunu vurgulayan Cahit Çetin, Milas zeytinyağları için mutlaka çoğrafi işaret alınarak markalaşmaya gidilmesi gerektiğini bildirdi. Zeytinyağı ihracatının arttırılabilmesi için mutlaka ulusal marka yaratılması gerektiğini savunan Çetin “Eğer ulusal markan yoksa dünya pazarlarında yerin de olmaz. Dünyada bugün için Türkiye’den sadece TARİŞ markası vardır. Milas zeytinyağları da TARİŞ – Milas markası altında delikanlı gibi satılır” diye konuştu.